Corona Virüsünden Korunmada Beslenme Nasıl Olmalı?

Diyetisyen Esra Kaya gazetemize özel Corona Virüsünden Korunmada Beslenme Nasıl Olmalı konusu hakkında bilgilendirmelerde bulundu.

Corona Virüsünden Korunmada Beslenme Nasıl Olmalı?
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Kaya '' Yeni Koronavirüs solunum yolunda hastalık yapan bir virüstür. Hastalık; ateş, öksürük ve nefes darlığı ile başlar. Hasta bireylerin öksürmeleri, aksırmaları sonucu ortama yayılan damlacıkların solunması ve hastaların solunum parçacıkları ile kirlenmiş yüzeylere dokunduktan sonra ellerini ağız, burun, göz veya yüze dokundurulması ile virüs vücudunuza girer. Ciddi olgularda akciğerler iltihabına (zatürre) ve çoklu organ yetmezliğine ilerleyebilir.'' dedi. Corona virüsünden korunmak için Alınabilecek önlemler ise şöyle sıraladı: Gün içerisinde birçok kişi tarafından dokunulan yüzeylere temas sonrası elleri yüze, göze, buruna veya ağıza sürmemek, Elleri en az 20 saniye süreyle yıkamak, sabun ve suyun olmadığı durumlarda alkol bazlı el antiseptiği kullanılmalıdır. Bağışıklık sistemini güçlendirmek gerekiyor. Bunun için beslenmemizde dikkat etmemiz gereken noktalar ise; C vitamini bağışıklık sisteminin güçlenmesinde önemli vitamindir. İçerdiği yoğun antioksidan sayesinde enfeksiyon savardır. Kuşburnu, domates, soğan, yeşilbiber, kırmızı biber maydanoz, tere, roka, brokoli, karnabahar, ıspanak, portakal, limon, mandalina, kivi gibi besinler en güçlü C vitamini kaynaklarıdır. Bu besinlerin metal ile temas etmeden tüketmek C vitamini kaybı olmaması açısından çok önemlidir. Aynı zamanda tüketilecek olan C vitamini kaynaklarının hemen hazırlanıp hemen tüketilmesi önemlidir. Hava ile temas eden C vitamini aktiflerini kaybederek vücudunuzda istediğimiz bağışıklık güçlendirici etkisini gösterememektedir. Ayrıca A ve E vitamini antioksidan vitaminler olarak bilinmektedir. Vücudumuzu serbest radikal hasarına karşı koruyan vitaminlerdendir. A ve E vitamini içeren besinler: Badem, ay çekirdeği, kabak çekirdeği, fındık, ceviz gibi kuruyemişler, Zeytinyağı gibi bitkisel yağlar, Ispanak, marul, tere, maydanoz, lahana, brokoli, balkabağı, kereviz gibi sebzeler, Ton balığı, somon, sardalye ve hamsi gibi balıklar, Muz, kivi, avokado, mango gibi meyveler, Domates, Patates, Tahıllar, Tereyağı, Kırmızı et, Yumurta Vücudumuz için gerekli olan vitamin ve mineralleri karşılamak adına günde mutlaka 4-5 porsiyon sebze- meyve tüketimine önem verilmelidir. Kalsiyum ve proteinden yüksek besinlerin tüketilmesi bağışıklık sisteminin güçlenmesinde önemlidir. Süt ve süt ürünleri sadece protein değil, aynı zamanda kalsiyum içeriği yüksek besin gruplarındandır. Günde 2-3 su bardağı süt tüketimi önerilir. Protein yetersizliği depresyona yatkınlığı arttırır ve bağışıklık sisteminin çalışmasını engeller. Süt, yoğurt, kefir, ayran, peynir, yumurta, et, tavuk ve balık gibi gıdalar proteinin en iyi kaynaklarıdır. B12 vitamini eksikliği; sinir sistemi harabiyetine, depresyona, duygu durum bozukluklarına, hafıza kaybına ve öğrenmede güçlüğe sebep olabilir. Yumurta, et, balık, süt, peynir, soya sütü ve yoğurt gibi besinlerde yoğun olarak B 12 vitamini bulunur. Çinko, bağışıklık sisteminin temel mekanizmasıdır. Serbest radikal hasarına karşı vücudu korur ve metabolizmayı hızlandırır. Çinko değerlerini besin yoluyla almak için hindi eti, kabak çekirdeği, kuru baklagiller, deniz ürünleri, rüşeym, susam, fındık, badem, ceviz, fıstık gibi besinlere yer vermelidir. Selenyum içeriği yüksek besinler bağışıklık sisteminin güçlenmesinde önemlidir. Tüm deniz ürünleri, ton balığı, mantar, susam, tam tahıllar, sarımsak, soğan, yumurta ve tavuk eti selenyumun en iyi kaynaklarıdır. Omega-3 bağışıklığı düzenleyici ve destekleyici özelliğe sahiptir. Balıkta, cevizde, keten tohumunda, avokadoda ve sebzelerden semizotunda bolca bulunan Omega-3’ün bağışıklık sistemine iyi geldiği bilinmektedir. haftada 2-3 gün balık tüketimi günlük Omega-3 gereksinimini karşılayacaktır. Eğer balık tüketemiyorsanız, mutlaka omega-3 takviyesi alınmalıdır. Probiyotiklerin sindirim sistemi ve bağırsakların düzenli çalışmasında önemli katkıları olduğu gibi aynı zamanda da bağışıklık sisteminin güçlenmesinde de katkısı olduğu bilinmektedir. Sağlıklı bir flora ve güçlü bir bağırsak için probiyotikten zengin beslenme ihmal edilmemelidir. Probiyotik kaynaklar arasında; ev yapımı turşu, yoğurt, kefir, peynir, elma sirkesi gibi besinler bulunur. Arıların iğne yapraklı ağaçlardan, bitkilerin tomurcuk, yaprak, gövde ve salgılarından topladığı maddeleri başlarında bulunan salgı bezlerinden salgıladıkları enzimlerle işleyerek ürettiği, reçine benzeri bir ürün olan propolis takviye olarak kullanılabilir. Antioksidan ve antimikrobiyal özelliği bulunan propolisin bağışıklık sistemini koruyucu ve geliştirici etkisi vardır. Vücuttaki toksinleri atmak amacıyla günde en az 2litre su tüketimine önem verilmelidir. Kilonuzu, 30ml ile çarparak günde kaç litre su tüketmeniz gerektiğini görebilirsiniz. Düzenli ve yeterli uyku ruhsal ve fiziksel sağlığı korur. Yapılan araştırmalar düzensiz uykunun bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz etkileri olduğunu ve birçok kronik hastalığa zemin hazırladığını göstermiştir.