Genç Yazar Furkan Başkak 'Yüksek Promil Hüzünlüyüm' adlı kitabı anlattı

Yazmayı öğrendiği andan beri yazan genç yazar Başkak ile 'Yüksek Promil Hüzünlüyüm' isimli kitabını konuştuk!

Genç Yazar Furkan Başkak 'Yüksek Promil Hüzünlüyüm' adlı kitabı anlattı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

 ‘Yüksek Promil Hüzünlüyüm’ isimli kitabın yazarı Furkan Başkak ile yazarlık kariyerine ve kitabına dair keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Söyleşimiz sırasında Başkak; yazmayı öğrendiği ilk andan itibaren yazdığını ifade ederek; kitabının özellikle isminin bu kadar gündemde kalacağını tahmin edemediğini belirtti.

Röportaj: Kübra TÜRKAN

Genç yazar Furkan Başkak ile ‘Yüksek Promil Hüzünlüyüm’ isimli kitabını ve yazarlık kariyerine ilişkin keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. İşte Başkak ile gerçekleştirdiğimiz söyleşinin detayları…

Bize kendinizi tanıtır mısınız?

Kendini tanımak zor meziyet, kendini anlatmakta eksik kalmıyor. Kolay yolu seçip, nerelisin, ne zaman doğdun gibi soruları cevaplandırarak başlamak isterim. 3 Şubat 1992 tarihinde, Malatya’da dünyaya “merhaba” dedim. Çocukluğumu Malatya’nın ara sokaklarında doyasıya yaşadığımı söyleyebilirim. Gençlik yıllarımı da aynı şekilde doyasıya yaşadım ve yaşamaya devam ediyorum. Malatya’dan sonra, İstanbul ve Hatay’da bir süre yaşadım ve üniversite eğitimi için Elazığ’a taşındım. Uzun süredir Elazığ’da yaşıyorum. Eğitim hayatımın bir ismi olsa, ona “enkaz” derdim. Fırat Üniversitesinde Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümünü okumaya başladım. Eğitimin beşinci senesinde, okuduğum bölüme ait olmadığımı anladım ve bölümü bıraktım. Eş zamanlı olarak okuduğum Anadolu Üniversitesi’nin Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler programından mezun oldum. Yine kendimi ait hissetmediğim bir bölüm olduğunu düşündüğümden, Fırat Üniversitesinde Fizyoterapi bölümüne başladım. Okumak için yeterli hevesimin kalmadığını düşündüğümden oradan da ayrıldım.

Yazarlık yolculuğuna nasıl başladınız?

“YAZMAYI ÖĞRENDİĞİM İLK ANDAN BERİ YAZIYORUM!”

Yazarlık konusuna gelmeden önce, ben iyi bir okuyucuyum. “İlaç prospektüsü görse okur.” dedikleri kişiyim. Bundan dolayı esinlendiğim yazarları siz sormadan, ben söyleyeyim; eli kalem tutan herkes. Elbette öncelik sıralaması yapılabilir. Sorunuza gelecek olursak; yazmayı öğrendiğim ilk zamanlardan itibaren yazdığımı gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. İlkokulda çizgili defterleri günce yazarak doldururdum. Yine ilkokul yıllarında elime geçen ilk çizgisiz defteri ise kapağını sulu boya ile oluşturduğum ve “Umuda Yolculuk” adını verdiğim bir romana dönüştürmüştüm. Ablam seneler sonra nereden buldu bilmiyorum fakat okumuş. “Aynı evin içerisinde büyüyoruz. Ne yaşıyorsun sen?” diye sormuştu. 2004 yılında internet ile tanıştım ve ilk blog sayfamı 12 yaşında kurdum. Ara vermeden, hem kendi blog sayfamda hem farklı blog sayfalarında yazmaya devam ettim. İlk köşe yazım ise 17 yaşında iken yerel gazetede yayınlandı. 1 sene kadar orada yazmaya devam ettim.

Kitabınıza geri dönüşler nasıl?

“KİTABIN İSMİNİN BU KADAR GÜNDEME GELECEĞİNİ TAHMİN ETMEMİŞTİM!”

Özellikle kalemime aşina olan kitle tarafından oldukça destek gördüm. Sert eleştiriler de aldım elbette. Genellemek gerekirse; yazılara gelen yorumlar, kuşak farkına göre şekilleniyor. Bazı yazılar için, bir kuşak olumsuz fikrini beyan ederken, aynı yerleri diğer kuşak zevkle okuduğunu söylüyor. Bu zaten beklediğim bir şeydi. Bir kitap aynı anda övgü de alabilir, yergi de. Kitap hakkında ki her yorumu ve basında yer alan her haberi büyük bir titizlikle takip etmeye çalışıyorum. Ayrıca kitabın isminin bu kadar gündeme geleceğini hayâl etmemiştim. En çok kitabın ismi hakkında olumlu veya olumsuz dönüşler alıyorum.

Bu eseriniz sonrasında edebiyat dünyasında ki serüveniniz devam edecek mi?

“BU KİTAP BENİM İÇİN BİR BAŞLANGIÇ”

“Yüksek Promil Hüzünlüyüm” aslında Gaile ve Dilhun ana karakterleri üzerinden kurguladığım bir romandı. Otuzlu yaşların kararsızlığından olsa gerek, nasıl fikir değiştirdiğime bende anlam veremedim fakat ilk kitabımın 16 yaşında hayal ettiğim gibi deneme türünde yayımlanmasını isteyerek değişikliğe gittim. Bu kitap benim için bir başlangıç. Detaya yer vermediğim ve yarım kalmış “Gaile ve Dilhun” hikâyesini yeni karakterler ve yeni olay örgüsü ile tamamlamak öncelikli hedefim. Ardından, uzun süredir düşlediğim farklı projelere de yelken açacağım.

Son olarak ne söylemek istersiniz?

İlginiz için size teşekkür ederim. Yola henüz çıkmış ve oldukça uzun yolu olan seyyahlara öncülük etmek güzel bir şey. Ayrıca kendimi, kendi ağzımdan değerlendirmem için vesile oldunuz.