Ayşe GÜNEŞ

Yüksek Öğrenme Faaliyeti (Düşünme)

Ayşe GÜNEŞ

Yükü ağır gelir bazen düşündüklerimizin. Ağır olduğundan mütevellit taşıyamayıp uçsuz bucaksız çöllere savrulduğumuzu görürüz sonra. Bazen de şahidi olup tanıklığını yaptığımız güzellikler karşısında bir kuş gibi hafif olur kafamızdakiler. Bazen kafamızda hayatı yaşanılabilir kılan düşünceyi yakalamayı hedeflerken aniden gelen anlamsızlaşma ile bir donukluk yaşar, bazen de dakikada kafamızdan geçen düşünce kalabalığı bize sakinliği, hiçbir şey düşünmemeyi aratır… 

Düşünme, küçükten büyüğe her insanın gerçekleştirdiği zihinsel bir eylemdir. Nesne ve olayların birbiri ile ilişkisini görmek, problemleri analiz etmek, yaşantıya tanık olarak pratik tecrübe kazanmak için yediden yetmişe her insan bu faaliyeti gerçekleştirmektedir. Bu bakımdan bu faaliyetin dişe dokunur önemi bulunmakta.

Allah’ın varlığının delillerinden; âlemde hiçbir şeyin boşuna yaratılmadığı ve her şeyin bir görevinin olduğu hareket noktasından çıkan gaye ve nizam delili, insanın doğası, eğilimleri, kabiliyetleri anlam ve amacın varlığına ve dolayısıyla Allah’ın varlığına işaret eden fıtrat delili gibi deliller insan için düşünüp yeryüzünün tanıklığını yapmanın vazgeçilmez olduğunu göstermekte. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de ‘Düşünmez misiniz?’ ‘Akıl erdirmez misiniz?’ ‘Aklınızı çalıştırmaz mısınız?’ Gibi sorularla düşünerek idrak etmenin önemine dikkat çekilmektedir. Bunun önemini vurgulayan bazı ayetler şöyledir:

1. Öğüt alıp düşünesiniz diye Allah bunları size emretmiştir. Enam /152

2. Çünkü yeryüzünde dolaşan canlıların Allah katında en kötüsü anlamayan ve düşünmeyen sağırlarla dilsizlerdir. Enfal /2

3. Fakat çokları akıllarını kullanmazlar. Ankebut /63

4. Artık düşünmeyecek misiniz? Secde /4

5. Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Ancak temiz akıl sahibi olanlar anlar.Zümer /9

Bazı psikologlar düşünme faaliyetine, ‘‘Yüksek öğrenme faaliyeti’’ demektedir. Ki bunu en çok da çocuklar gerçekleştirmekte. Meraklı halleriyle büyüklere etrafındaki olay ve nesne ilişkilerini öğrenebilmek adına çeşitli sorular yönlendirmekteler. 

Düşüncelerimiz davranışlarımızı, bakış açımızı yani yaşantılarımızı belirler. Evet çoğu zaman kontrolü kaybedip zihnimizde bir düşünceye takılıp kalabiliriz. Ancak burada bu durumun farkında olmamız önemli. Eğer farkında olursak olumsuz durumu olumlu hale getirebiliriz. Yüksek öğrenme faaliyeti yani düşünme; bu bakımdan yaşamımızın anlam çerçevesini oluşturur. ‘‘Düşünce ruhun kendi kendine konuşmasıdır.’’ Diyen Platon’un bu sözünden bir çıkarımda bulunarak ben de diyorum ki gelin kendi kendimizle konuşmalarımızın önemini görelim. Her ne kadar insanın kendi kendiyle konuşması halk arasında olumsuz anlamda yorumlansa da tanıklığını yapıp öğrencisi olduğumuz yaşantımızın bize öğrettiği durumları kendimize tekrar etmemizde bir sakınca yoktur diye düşünüyorum. Bu konuda da düşüncelerimizin mentorluğunu yine kendimizin sağlıklı bir şekilde yapabilmemiz dileklerimle..

Kalın Sağlıcakla

Yazarın Diğer Yazıları