Diplomalı İşsizler
Galip Önlü
Günümüzde öğrencilerin buruk yüzlerinde taşıdıkları hüzne ve kaygıya değinmek istedim kendimce. Genellikle görüştüğümüz, hasbıhal ettiğimiz ve gördüğümüz kadarıyla öğrencilerin bir çoğunun yüzlerinin asık ve öfkeli olması üzücü bir hadisedir.
Bakıldığı zaman 1960 yılında ülkemizde sadece 7 üniversite varken 2003 yılında bu sayı 70 olmuştur. 2008 yılına gelindiğinde ise ülkemizde üniversitesi olmayan şehir kalmamıştır.
Dıştan bakıldığı zaman iyi bir durum gibi görünen üniversite bolluğunun yanı sıra öğrencilerin ümitsiz bir şekilde gelecek kaygısız taşıması, kurtuluşu ABD, Almanya, Kuveyt hatta Kıbrıs gibi yerlerde bulması, kendi ülkesinden bunalmasına yeterli bir sebep değil midir?
Baktığımızda diploma, çok rahat alınan basit bir kağıt parçası haline gelmiştir. Onun dışında il dışına gitmesi gereken öğrencilerin iki yıllık bir üniversite okuyacaklarını varsayarsak dahi güçlü bir maddi kaynağı da yanında götürmeleri gerekecektir.
İl dışındaki öğrenciler, orada fazla bir harcamaya tabi olacaklardır. Kimi, dersleri dışında kendisinden feragat edip ailesini zora sokmamak niyetiyle en az tatil günleri çalışacak, kimi KYK kredisine başvuracak ve okul bitiminde o yükü de heybesine dolduracaktır. KYK kredisini ödemeye imkânı olmayanlara faiz işlenecek ve daha işsiz hallerinde bile borç sahibi olmuş olacaklardır.
Amaç ne?
Mezun olmak, diploma almak ve atanmak…
Sadece üniversite sayımızın fazla olması dış ülkelerin bize gıptayla bakmasına olanak sağlayamaz. Bana göre yapılan her işin her zaman oluşabilecek kötü yanlarını düşünmekte fayda vardır. Bu şekilde öğrencilerin diplomalı işsiz yaftası yemesi ülke açısından, toplum açısından, aile ve öğrenciler adına oldukça acıdır.
En azından öğrencilere az da olsa destek sunulabilir, kyk borçları silinebilir ve bu şekilde işsiz öğrenciler daha iş sahibi olmadan borçlu sıfatından kurtulabilirler.
TÜİK verilerine göre ülkemizde işsiz sayısı 2021 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre 250 bin kişi artarak 4 milyon 256 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,7 puanlık artış ile yüzde 13,4 seviyesine ulaştı Genç nüfusun işsizlik oranı ise artarak yüzde 26,9 oldu.
Bir diğer can sıkan husus ise KPSS sınav ücretlerinde kişi başına düşen miktarın fazla olması. Bu durumun öğrencileri birer gelir kaynağı olarak görmenin söz konusu olmadığını umsam da öğrencilerin son umut kaynağı olan KPSS sınavının ücreti aza indirgenebilir.
“Milletin bağrında temiz bir nesil yetişiyor. Bu eseri(Türkiye Cumhuriyeti Devleti) ona bırakacağım ve gözüm arkada kalmayacak.’’ Diyen Kemal Atatürk rol model alınmalıdır.
Yarının değerleri olarak yetiştirilmeye çalışılan değerli öğrencilerin yüzü hiçbir konuda buruk, başı eğitim konusunda eğik olmamalıdır. Kurtuluşu kendini yurtdışına atmakla bulmamalıdır. Hayallerin ve hedeflerin önüne set, asla çekilmemelidir.
Çünkü yetişen ve yetiştirilen, ileriki yıllarda ülkenin şahlanmasında baş aktör olacak genç nesil, onlar olacaktır.
