Galip Önlü

Harput Sevdası

Galip Önlü

Tarihi kaynaklara göre Doğu’nun en eski sakinleri MÖ. 2000 yıllarından itibaren Doğu Anadolu’ya yerleşen Hurrilerdir. Sonra bölge Hitit hâkimiyetine girdi. MÖ 9. asırdan itibaren ise Urartular uzun süre hüküm sürmüştür.

Harput’ta birçok güzellik göze çarparken kaya basamakları ve sunak çeşitleri Urartu dönemine ilişkin verilerdir.

Harput Kalesi, MÖ.8. yüzyılda Urartu Krallığı tarafından kurulmuştur.

İç Kale’nin doğu surlarına yaslanan Meryem Ana Kilisesi, Bizans Dönemine ait yapılardandır.

Eğik Minareli Cami olarak da bilinen Ulu Cami’nin bugün Kurşunlu Camide bulunan minberindeki kitabelerden hareketle bir Çubuk oğlu yapısı olduğu ortaya çıkmıştır.

Pek çok ziyaretçinin ilgisini çeken, Arap Baba Türbesi ve Mescidi ise Türkiye Selçuklu Devrinde 1276 yılında inşa edilmiştir.

Sara hatun Cami, 1465 yılında Akkoyunlar döneminde, dönemin hükümdarı Uzun Hasan tarafından annesi  ‘’Sara Hatun’’ adına yaptırılmıştır.

 Meydan Cami, Ahmet Bey Cami, Kale Hamamı, Cemşit Bey Hamamı gibi yapılar ise Osmanlı Dönemine ait yapılardır.

Türbesi bulunan Anguzu Baba ise Hz Ömer döneminde Bizanslılarla olan savaştaki mücahitlerden birisidir.

Harput’un doğusunda bulunan Kızıl Kilise, Ermenilere ait bir Katolik kilisesidir.

Harput’un bu denli zengin ve köklü değerlerinin yanı sıra mutfak yöresindeki çeşitliliği de dillere destandır. Harput Köftesi, Küncülü Köfte, İçli Köfte, Harput Çorbası, Lobik Çorbası, Balakgazi Böreği, İşkene, gibi meşhur yemeklerindeki mutfak kültürü, Türk mutfak kültürünün izlerini taşır.

Tarihi Oğuzlara kadar uzanan tutmaç, umaç, aşı anaması, kara kavurma gibi yemekler ise halen varlığını sürdürmektedir.

Ayrıca Harput’un folklorunda da zengin bir çeşitlilik söz konusudur. “Çayda Çıra Oyunu’’ bizzat Harput’a ait bir oyundur. Bu oyun dünyada mumlu dans olarak bilinir. Harput müziği, çalgıları ve makamları sırasındaki kuralları da ayrı bir zenginlik oluşturur.

Bilindiği üzere 2018 yılında UNESCO Dünya Geçici Miras Listesine alınan Harput Kalesi, asıl listeye alınması için gerekli çalışmaların yapılmasının önemi aşikardır.

Harput Kalesinde yapılan kazı çalışmalarında 2 bin 800 yıllık ‘’açık hava tapınak alanı’’ bulunmuştu. Harput Kalesi Kazı Başkanı Prof Dr. İsmail Aytaç, bulunan tapınağın Harput’un UNESCO asıl listesine alınmasına katkı sağlayacağını belirtmişti.

Bununla birlikte tapınak alanı sayısı 3’e çıkmış oldu.

Tarihi derinliği günümüzden 4000 yıl öncesine dayanan Harput’un “Dünya Mirası’’ haline getirilmesi zannımca mümkündür.

Şuan devam eden 387 yıllık tarihi olan Koca Hasan Hamam restorasyon çalışmaları da ümit ederiz ki bu güzel gelişime büyük bir katkı sağlayacaktır.

Yazımı, güzel Harput’umuz için yazılan şu dörtlükle bitirmek isterim.

“Ömrün güzergahı, kaş göz arası

Tıpkı bana çekmiş bülbül vefası

Bu dünyaya sığmaz Harput Sevdası

Mahşerde kapına gelebilirim.’’

Yazarın Diğer Yazıları