Nazlı Orta

UFUK ÇİZGİSİ

Nazlı Orta

Bazen gözlerimiz dalar uzaklara; sevindiğimiz bir an'ı düşünürüz ya da canımızdan can gittiği an'a değer düşüncelerimiz. Uzaklarda bir ufuk çizgisi belirir. O çizginin ötesinde ise bir zaman dilimi vardır. Geçmişte ölümsüzleşerek ara ara gelipte göz kapaklarımıza asılan bir ağırlık huzmesi...

   Hasretle anarız kimisini, kimisi de yüreğimize batan cam parçasıdır aslında. Özlemden ciğeri kavrulan birinin gözü uzaklara dalmışsa hemen anlaşılır vuslat arzusu, nemlenmiş göz bebeklerinden. Yok eğer yüreğimizin kanayan yara-sıysa bizi öteye savuran, o zamanda derin bir girdap olur kirpiklerde. Anımsadığın acıyı silip atmak istercesine donuklaşır bakışlar. Ardısıra dizilir; keşkeler, sitemler, isyanlar…

  Denilir ki göz dalınca beyindeki nöron bağları zedelenirmiş. Oysa aslolan içinde biriktirdiklerinin yorgunluğudur. Dinlenirken yüreğinden, göz pınarlarına akan, anlık dibe vuruşundur. Tek bir noktadan tüm yaşanılanların hesabını sormaktır. Bazen de gözünü bile kırpmadan aynı senaryoyu defalarca kez yaşayabilme cesaretidir hayat karşısında.

  Şimdi buğulu bir perdeden fecrin taa en ardına bırakıyorum göz bebeklerimi. Dalan tüm insanların acılarının ve özlemlerinin yerine. Yeniden canlanıp hareket yetisi kazanana kadar aklıyorum, tüm insanlığın geçmişle- şimdiki an'ı  arasını…

Yazarın Diğer Yazıları