Serkan GÜRTÜRK

Halktan Uzağa Düşmek

Serkan GÜRTÜRK

Geçtiğimiz hafta ilimizde bazı mahfillerin siyasi mühendislik projesi olarak bir Bakan Yardımcısını milletvekili yapmak adına hamle yapacağı ve hatta bu ismi ilimize davet ederek bir dizi gezi ve inceleme programı düzenleyeceğini yazmıştık.

O yazıda ismini vermediğimiz söz konusu isim Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece idi.

Siyasi mühendislik hesapları yapan çevreler, beklenen ilk adımı attılar ve sayın bakan yardımcımızı Cuma ve Cumartesi günlerini kapsayan bir dizi etkinliklerle halkımızla tanıştırma rüzgârı oluşturmaya niyet ettiler.

Bakan yardımcısı hanımefendinin isminin başına hemşerimiz sıfatını da ekleyerek basına servis ettikleri iki günlük programa bakılırsa; hem kendi bakanlığa bağlı kurumlar ve yöneticiler hem kadın girişimciler hem esnaf ziyareti ve halkla buluşma planlamalarına bakılırsa tam bir PR çalışması yapılacak hanımefendiye.

Malatya Büyükşehir Belediye başkanının oğlunun danışmanlığı, ilimizden bazı siyasi mahfil ve lobilerin destekleriyle iki gün ilimiz gündeminde olacak Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece’nin tanıtım atağı halkta nasıl karşılık bulur ya da bulur mu görüp izleyeceğiz.

İlimiz için eğer Ankara’da etkili ve şehirde güçlü bir isim aranıyorsa ve bunun da tarım bakan yardımcısı olan bir isim olması isteniyorsa öyle çok uzaklara gitmeye ve zorlama ve isim dayatmalara hele hele halktan uzağa düşmeye gerek yok.

Şehriyle her zaman hemhal olan, bakan yardımcısı olarak hemen her ay ilimiz ziyaret eden ve tarımsal potansiyelleri harekete geçirerek üreticilerin takdirini kazanan ve şehirde saygınlığı ve siyasi potansiyeli olan  Mehmet Hadi Tunç’u görmezden gelerek, uzağı ve şehirde karşılığı olmayan birisini seçtirmeye zorlamak ne kadar reel siyasettir Allah aşkına.

Diyelim ki ilimizde yeni bir bayan milletvekili çıkarmak hedefleniyor.Bunun için de çok uzaklara gitmeye gerek yok ki. İlimizde sevilen, sayılan ve her kesimle samimiyete dayalı bir dostluğu olan, yatırımlarında yüzlerce hemşerimize istihdam oluşturan ve şahsi olarak ciddi bir oy potansiyeline sahip kişiler görülmeyip, uzaktan gelen davulun sesine meftun olmak hem parti hem de şehir adına ne kadar gerçekçi bir yaklaşımdır.

Siyaset mühendisliğinin de bir raconu ve yol ve yöntemi var. Olmayacak, halkta tutmayacak bir isim üzerinden mühendislik yapmak, hem asıl şahıs hem de inşada görevli mühendisleri mahcup eder hatta rezil eder.

Bu tür hesaplar; “benim adamım, benim dostum olsun ki sözüm yürüsün” den ziyade şehre ve şehir insanına faydası olacak lider ve etkili isimlerle yapılmalı. Şahıslar üzerinden değil, seçim sonuçları ve seçildikten sonra şehre kazandıracakları açısından bakılmalı.

Yazarın Diğer Yazıları