Serkan GÜRTÜRK

Özcan'ın Ütopik Vaadi

Serkan GÜRTÜRK

İlimiz siyasi hayatında bir hareketliliği görmemek şehre ve gündeme uzak kalmak olur.
İlimizde geçtiğimiz haftalarda Ak Parti Milletvekili Metin Bulut ile CHP Milletvekili Gürsel Erol arasında sosyal medyada yaşanan söz düellosu çok uzamadan son buldu ve ortam yatıştı.
Bu tür tartışmaları çok da uzatmamak ve tadında bırakmak gerek. Zira her söze karşı tarafın söyleyeceği mutlak bir sözü olur ve bunun da sonu gelmez.
Geçtiğimiz hafta ilimizin siyasi ikliminde Ali Özcan rüzgârı esti.  26. Dönem CHP İstanbul Milletvekili ve İstanbul Elazığ Kültür ve Dayanışma Vakfı Başkanı olan, 2011 yılında ilimizde CHP birinci sıra milletvekili olan ancak kazanamayan Ali Özcan’ın son çıkışları, rüzgâr değil bir nevi kasırga niteliğindeydi.
Katıldıkları toplantı ve televizyon programlarında kendisinin Türk siyaset hayatında önemli bir figür ve kilit adam olduğunu dile getirdi.
Mehmet Ağar’ı Emniyet Genel Müdürü yapan, birçok ismi siyasete sokan, her siyasi liderle üst düzey bir diyaloğu ve muhabbeti olan, bugün de çok etkin ve kilit isimlerle ilişkileri bulanan bir siyasetçi ve iş adamı olduğunu dile getirdi.
Birçok açıdan teyide muhtaç olan tüm bu bilgilerin doğru olduğunu varsaysak bile Özcan’ın 80 yıllarda kalmış köhne bir zihniyetle popülist bir vaatte bulunmasını çok da kendisine yakıştıramadık.
Özcan, Elazığ’a bir vakıf üniversitesi kurmak için harekete geçmiş, valilikten yer tahsisi istemiş, yer tahsis edildikten sonra bünyesinde dört fakültenin olacağı bir üniversite kurulacakmış. Bu sayı, valiliğin vereceği araziye göre artabilirmiş.
Bugüne kadar eğitimle, üniversiteyle hiç işi olmamış, yolu ve yönü kesişmemesi bir iş insanının durup dururken bir vakıf üniversitesi açma fikri ne inandırıcı ne de uygulanabilir geldi Elazığ halkına.
Özellikle şehrin ikinci bir üniversiteye ihtiyacı olduğu doğrudur. Ve fakat bu ihtiyacı gidermek amacıyla Fırat Üniversitesi’nin Harput yerleşkesinde Harput Üniversitesi kurulması ile ilgili girişimleri olduğu ve mesafe kastettiği de bilinen bir gerçektir.
Bununla birlikte ülkemizde son yıllarda kontrolsüz bir şekilde açılan üniversitelerin, nitelikli eleman yerine memlekete diplomalı işsizler ordusu kazandırdığı gerçeğini gören hükümetin, bu konuda daha temkinli ve seçkinci olduğu ve sayı artırma yerine nitelik artırmaya yoğunlaştığı gerçeğini de bilmesi lazımdı Sayın Özcan’ın.  
Sayın Özcan, olması ve hayata geçmesi mümkün olmayan zorlama, ütopik ve hayali bir vaat ortaya koyuyor. Yukarıda saydığımız sebeplerle böyle bir proje gerçekleşmeyeceğini bile bile bu vaatte bulunuyor. Ve yine yarınlarda bu sebeplerle gerçekleşmeyen proje üzerinden siyasi şovunu yaparak buradan kendine bir çıkış yolu arıyor.
Sadece adaylık dönemlerinde şehrini hatırlayan, en son 2011 yılında şehri ziyaret eden, sonrasında bir varlık ve şehri için bir adım atmayan siyaset dizayncısı Özcan’ın, Gürsel Erol’un özel gayret, halka birlikte yol yürüme ve her kesimden kazandığı gönülle CHP’nin çok iyi konuma yükseldiği bir süreçte ve seçim arifesinde ortaya çıkmasını, memleket severlikle açıklamak oldukça güç.
Ali Özcan, geçmişte ve bugün siyasi mahfillerde etkin olabilir. Ancak ve ne yazık ki bugüne kadar memlekette çakılı bir çivisi olmayan, CHP’nin zor günlerinde görünmeyen, CHP’deki varlığını sağ seçmenden taşıma suyla sürdürmeye çalışan bir ismin şimdilerde siyasi arenaya çıkması; rol çalmayı geçtik, hak bilmezlik, emeğe saygısızlık ve hazıra konmadır.

Yorumlar 1
Turgay 18 Aralık 2021 01:28

Sizin gibi insanlar hep meyve veren ağaçları taşlarlar. O yüzdendirki son dönemde Elazığı mız hayın memleket söylemlerine konu oluyor.

Yazarın Diğer Yazıları