Başkan Karakuş: Elazığ Sahipsiz Değildir

YRP İl Başkanı Erhun Karakuş, işletme sahibi Ali Rıza Yıldırım'ın işçilere yönelik söylemlerine ilişkin: 'Sayın Yıldırım haddini bil! Buranın sahibi Elazığ'dır Elazığ'da sahipsiz değildir' dedi.

Başkan Karakuş: Elazığ Sahipsiz Değildir
TAKİP ET Google News ile Takip Et

YRP il Başkanı Erhun karakuş, Alacakaya’da eylem yapan maden işçilerine destek vererek işletme sahibi Ali Rıza Yıldırım’ın işçilere yönelik söylemlerine duyarsız kalmadı.

 

Başkan Erhun Karakuş, ilin milletvekillerine de çağrıda bulundu. Karakuş “basın açıklaması yaparak maden işçilerinin yanında olmanız yetmez dedi.”

 

Başkan Karakuş’un açıklaması şöyle: “bugünkü basın açıklamamızın esas sebebi son zamanlarda özellikle ilimizi yediden yetmişe herkesi ilgilendiren Etikrom A.Ş' nin işçilere yönelik sergilemiş olduğu tutum ve davranışlardır. Biz ilgili firmanın sahibi Sayın Yıldırım'ı dinlerken hayretler içerisinde dinledik. İfadelerini dinlerken videoyu geriye alıp tekrardan dinlenmek zorunda kaldık ki yanlış bir şeyler mi duyuyoruz diye. Biz sayın yöneticinin sayın Etikrom'un sahibi Yıldırım'ın ifadelerine baktığımız zaman ifadelerinde belediye başkanımızın oradaki halkı örgütlediğini, imamlık yaptığını, ellerine tabanca verip ortaya saldığı şeklinde çirkin iddialarıyla karşılaşmış bulunuyoruz. Bir kere Sayın Yıldırım siz önce yönettiğiniz fabrikadan bi habersiniz. Işçiler ilk eylem kararını kendi iradeleriyle aldıkları zaman fabrikanızın genel müdürü belediye başkanımızı arayarak şefaatçi olmasını, eylemi belirli bir süre daha durdurmasını, işçileri kendisinin dinleyeceğini, genel müdürlükten gelen yetkililerle bu problemin aşılacağını taahhüt etmiş olması üzerine belediye başkanımız konuya müdahil olmuş ve oradaki işçilerin yanında yer almış yer almaya da devam edecektir. Açıklamanızda belediye başkanımızdan o adam diye hitap etmeniz, Etikroma girişini yasakladım, Kef bölgesine girişini yasakladım demenizi kabul etmiyoruz. Siz oranın sahibi değilsiniz. Oranın sahibi Elazığ'dır, oranın sahibi, Alacakayalı, Madenli, Palulu bölge halkımızdır, oranın sahibi tabii ki de oradaki insanların iradesiyle sandıktan çıkan belediye başkanımızdır. Asla yalnız değildir. Biz teşkilat olarak arkasında olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Yine ifadenizde efendim burası benim şirketlerim içerisinde yüzde on beşlik bir değer taşıyor. Benim için önemli değil. Kapıya kilidi vururum, çıkarım diyorsunuz. Işçileri orada ekmeğinden etmekle tehdit ediyorsunuz. Ben de buradan size açıkça söylüyorum. Oranın kapısına kilidi vurup çıkamazsınız. Kilidi vurup çıktığınız zaman biz de oranın devletleştirilmesi için ilimizdeki büyük sermaye şirketlerinin orayı alıp hakkıyla işletip işçinin hakkını hakkıyla vermesi için gerekli girişimleri de yapacağız. Oraya kapıya kilidi vurup da çıkmanıza asla müsaade etmeyeceğiz. Açıklamanızda, ben burayı sıfır aldım, yarın da çıkar giderim diyorsunuz. Siz orayı sıfır almadınız. Siz orayı aldığınız zaman sahada satışa hazır otuz küsur milyon dolarlık ham maddeyle beraber satın aldınız. Siz orayı elli beş milyon dolara satın aldınız, satın aldığınızda sahada otuz milyon dolarlık ham maddeyle satın aldınız. Siz bu memleketin o bölgenin zenginliklerini kullanıp zenginliğinize zenginlik katarken kazandığınız parada gözümüz yok ama buradaki işçileri adeta insan sınıfının dışında bir sınıfta görerek muamele etmenize müsaade etmeyeceğiz. Bundan haberiniz olsun. Diğer bir konu, sayın milletvekillerimiz, mecliste oturduğunuz yerden yaptığınız basın açıklamasıyla buradaki insanların yanında olduğunuzu göstermeniz yetmez. Açıklamanız değerlidir, kıymetlidir ama biz her milletvekilini bu ilin her bir köşesindeki vatandaşın temsilcisi olarak her birinizi Elazığ'a bekliyoruz, her birinizi KEF bölgesinde basın açıklaması yapmaya bekliyoruz. Siz gelin oraya yürüyün. Ben bir il başkanı olarak arkanızda yürüyeceğime size destek vereceğime de buradan söz veriyorum. Siz bu milletin vekiliyseniz basın açıklamasıyla yetinmeyip gerekeni yapacaksınız. Bakın Ankara'da bugünden tezi yok. Ticaret Bakanlığıyla ilgili görüşmeleri başlatmanız lazım. Oranın devletleştirilmesi için gerekli çalışmayı başlatın. Biz öyle izledik ki Sayın Yıldırım buradan pek memnun değil. Kendisinin serveti açısından hiçbir önemi yok. Olabilir, bizim için önemlidir. Dolayısıyla kendisi de kırılmasın, biz de üzülmeyelim, burayı devletleştirin, gerekirse devlet işletsin, gerekirse en Elazığ'daki sermayesi yüksek şirketlerimiz ve halkımızın kuracağı bir konsorsiyumla biz oranın işletmesine talip olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Bütün kamuoyuna da bu sürecin takipçisi olduğumuzu açıkça alenen beyan ediyoruz.”