MERMER BORSASI BU ŞEHRİN ARTIK GÜNDEM KONUSU OLMALIDIR

Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Prof. Dr. Bilal Çoban, Elazığ’ın ‘Mermer Borsası’ konusunu gündeme alarak, ilin kalkınma ve gelişmesinde dinamik bir güç ve değer olan bu potansiyelin, istihdama ve ilin refahına yansıması gerektiğinin altını çizdi…

KONUYA SİYASET KURUMU DAHİL HERKES SAHİP ÇIKMALI

Çoban konu hakkında düzenlediği basın toplantısında, Elazığ’ın en önemli değerlerinden biri olan mermer potansiyelinin ilin istihdam ve refah seviyesinin yükseltilmesine kanalize edilmesi gerektiğini belirterek; “İlimiz sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri ve sektörde yer alan işletmeler, Elazığ’da Mermer Borsası kurulması hususunda ortak kanaatlerini, 2001 Ekonomi Kurultayı ve 2014 Kalkınma Kurultayında ortaya koymuş ve sektörün istenilen kalkınma ve gelişmeyi göstermesi için Elazığ’da Mermer Borsası kurulması gerektiğini işaret etmişlerdir.

Mermer Borsası kurulması hususu yerel imkanlarla, sivil toplum kuruluşları ve sektör temsilcilerinin bir araya gelerek altından kalkabilecekleri bir husus değildir. Tüm bu kuruluşlarla birlikte, mutlak suretle siyasi iradenin konuya salip çıkması ve ilgili bakanlıklar nezdinde çalışma yapılması gerekmektedir.

Ülke olarak, elimizde bulunan mermer gibi doğal kaynakların yeterince ve usulünce değerlendirildiğini söylemek mümkün değildir. Konu hakkında yaptığımız araştırmalarda, Ülkemizin yurt dışına sattığı mermer ve doğal taşların mali değerinin yaklaşık 2.5 milyar dolar olduğunu görüyoruz. Düşünün ki; mermeri 100 dolara, 200 dolara blok olarak satıyoruz. Aynı mermeri Çin işliyor, parlatıyor, paketliyor, 5 bin dolara, hatta 10 bin dolara satabiliyor. Neden bu işlemeyi biz yapamıyoruz? Dünya mermer rezervinin yüzde 50’si Türkiye’de olup, mermer piyasasının büyüklüğü ise 30 milyar dolar seviyesinde. Biz, bunun yarısını alabilecek bir potansiyele sahibiz.

Türkiye'nin 5 milyar metreküp mermer ve doğal taş rezervine sahip olduğu tespit edilmiş olup, bu değerin yüzde 8’i ilimizde bulunmaktadır. 2017 yılı içerisinde ilimiz ihracatının kromdan sonra gelen en büyük değeri mermer ve doğal taş olmuştur. Bu rakam, takriben 20 milyon dolar seviyesindedir. 150’ye yakın mermer ocağı ve irili ufaklı 50 civarında fabrika, atölye ve işletme alanıyla, mermer ve doğal taş sektörü bugün Elazığ ekonomisinin en önemli değeri haline gelmiştir. 20’den fazla mermer ve doğal taş çeşidinin yer aldığı Elazığ’da, vişne mermer artık dünya piyasalarında bilinen ve aranan bir taş olmuştur.

200 MİLYON TL YATIRIM 10 BİN KİŞİYE İSTİHDAM

Mermer Borsasının Elazığ’da kurulması için siyaset kurumunun artık harekete geçerek, sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri ve iş dünyasını da yanına alarak, Elazığ ve Türkiye için bu büyük kalkınma hamlesine öncülük etmesi beklenmektedir.

Kuruluş maliyeti için en az 200 milyon TL bir yatırım ile kısa vadede 10 bin kişiye istihdam sağlayacak olan Elazığ Mermer Borsası, ülkemizin tüm doğal taş ve mermerinin dünyaya pazarlandığı bir merkez haline gelebilecektir.

Mermerle ilgili Elazığ bir küme şehri olacak, ülkemizde üretilen tüm mermer ve doğal taş buradan Pazar bulacak ve dünyadaki tüm alıcılar Elazığ Mermer Borsasına gelerek tüm alımlarını buradan yapacaklardır. Dolayısı ile Elazığ Mermer Borsası sadece yer altı kaynaklarımızın değerlendirilmesini sağlamakla kalmayacak bu şehrin turizm değerlerini de ekonomiye kazandırma fırsatı sağlayacaktır.

Elazığ Mermer Borsası ile bugün başta Elazığ olmak üzere ülke genelinde en fazla konuşulan haksız rekabetin de önüne geçilerek ulusal bir değerimiz olan bu sınırlı kaynağın değerinde satılması sağlanacaktır.

Ülkemiz cari açığının kapatılması hususunda çok büyük bir değer olarak yıllardan beri görülen ancak bir türlü istenilen mecrada yönetilemeyen mermer ve doğal taş kaynaklarımızın tek elden yönetildiği merkezin Elazığ olmasını istiyoruz.

Özellikle son günlerde bazı komşu illerde bu hususla ilgili bir takım girişimler, açıklamalar ve çalışmaların başlatıldığını görmekteyiz. İlimizin bu treni kaçırmaması ve çeşitli pişmanlıklar yaşamaması için siyaset üstü olarak bu konuya şehrin sahip çıkma zamanı gelmiştir.

ELAZIĞ POTANSİYELİ İLE BU PROJEYİ HAK EDİYOR

Elazığ, ulaşım imkanları, üniversitesi, sektöründeki deneyimi, potansiyeli ile sivil toplum kuruluşlarının son 18 yılda iki kez talep ettiği bu konuya hazırdır. Bu nedenle siyaset kurumunu topu taca atmadan sahada görmek istiyoruz. Ülkemizin 2023 hedefine uygun olacak şekilde bu projenin başta hükümetimiz ve Sayın Cumhurbaşkanımızın da sahipleneceğinden şüphemiz yoktur. Çünkü bölgesel kalkınma planları ve çeşitli teşvik ve desteklerle geri kalmış yörelerin kalkınma ve gelişmesi için büyük çaba içinde olan hükümetin sadece Elazığ ve Doğu Anadolu Bölgesini değil tüm Türkiye’yi yakında ilgilendiren bu talebimizi desteklerini ümit ediyoruz. Elazığ’ın günü kurtaran küçük projelere değil artık bu şehri geleceğe taşıyacak vizyon projelere ihtiyacı olduğu görülmektedir. Kamuoyuna saygılarımla arz ederim” dedi.