Bir Zamanlar Futsal Takımımız Vardı…
Ahmet POLAT
Salon futbolu olarak bilinen Futsal’da ilimiz en etkili iller arasında yer almaktaydı.
Ancak ve ancak son yıllarda ilimiz artık Futsal branşıyla ilişkilendirilmiyor.
İlk olarak Hankendispor takımımız Türkiye 3.’liğü, bir sonraki sezon da ise Türkiye 2.’liği gibi büyük bir başarı elde edilmişti.
Daha sonraki sezonda ise hemen hemen aynı kadro Fırat Üniversitesi kulübü adıyla katıldığı turnuvada Türkiye Şampiyonluğu elde edilmişti.
Bu başarıyla birlikte hem ilimizi hem de ülkemizi yurt dışında Milli formayla çok iyi temsil edildi.
Şimdi hangi yıllar arasında ne başarı elde edilmiş gibi notlar vermekten ziyade bu branşın her geçen yıl neden unutuldu ona bakmak lazım.
Baş mimar bence Yılmaz Akgül başta olmak üzere Cihan Erdim, Ercan Gür, Arif Seval ve futbolcu topluluğunun çok büyük emekleri oldu.
Şimdi o futbolcular ilerleyen yıllar içerisinde çoğu yeşil sahalarda antrenör olarak görev almaktalar.
Ama bu sirkülasyonun devamı olmadı ve olması içinde de destek olunulmadı.
Futbol ne kadar önemliyse de Futsal’da o kadar önemli bir branş.
Türkiye Futbol Federasyonu internet sitesine baktığınız zaman Futbol liginde 2023-2024 sezonunu en başarılı olarak tamamlayan kulüp sıralamasında 2 Diyarbakır, 1 Van, 1 Bingöl, 1 Iğdır ve 1 İstanbul takımı yer buldu.
Doğu takımları bu ligde çok etkililer.
Bu sıralamada biz zaten vardık ama böylesi bir tabloyu görünce inanın bir Elazığ’lı spor adamı olarak çok ama çok etkilendim.
Futsal’da kulübün katılmasıyla birlikte teknik ekip ve oyuncuların dışında, hakem ve gözlemcilerin de bu ligde etkili olacağı muhakkaktır.
Ama biz her alandan elimizi eteğimizi çektik.
EKONOMİK SIKINTI
Her spor branşın birinci söz edeceği konusu ekonomik sıkıntı olacaktır.
Bu konuda son derece haklılar.
Fakat yasal olarak yürürlüğe giren ve desteklenen sponsorluk anlaşmalarıyla bence ekonomik sıkıntı bir nebzede olsa giderilir.
Amatörde futbolun yanı sıra aynı kulüpler yerel olarak futsal takımı çıkartıp bir etkinlik ortaya konulmalı.
Bu mücadele ile hem sporcular kendisini gösterir hem de hakem ve gözlemciler daha fazla maça çıkmış olurlar.
SPORDA LİYAKAT YOK Kİ…
Her geçen yıl spora yön veren kişi ya da kişiler de liyakat sorunu üst seviyeye ulaşmakta.
Bu konuyu daha önceki yazılarımda dile getirmiştim ve yine gündemden çıkartmayacağım.
Spora yön verenler her aşamayı çok iyi bilmeli ki soruna bir an evvel çözüm bulsun ve çözsün.
Ne çare ki sorunlar bir kartopu gibi her geçen yıl büyümekte ve ne çare ki çevresindekilere de çok büyük yaralar vermekte.
Sahada ezilmeyen, darbe almayan, yağmurda ıslanmayan, ayakları şişmeden, dış etkenlerden sözlü tepkiler almadan, galibiyetin dışında yenilmeyi tatmayanlar şimdi her aşamada bilgiçlik taslamakta.
Bana spordan söz edenlere şunu söylüyorum; benim emek sarf ettiğim sporlar kadar geçmişim olsun daha sonra konuşalım.
Kişi kendisini sahalarda ve mücadelede göstermeli ki sözlerine itibar edilsin.
Ter dökülmeden neyin başarısı konuşulur ki?
Yazımı şöyle toparlayayım; ligin ikinci yarısında başta Elazığspor’umuza, 23 Elazığ FK’ya, Aksaray Gençlikspor (Yığınki), Voleybol’da Bordospor’a, Hentbol’da Gençlik ve Spor bayan takımımıza, Atletizm, Yüzme, Sutopu, Bocce, Güreş ve ilimizi temsil eden tüm spor branşlarındaki sporcular ve antrenörlerimize başarılar diliyorum.