Ayşe GÜNEŞ

Arzı Mevud Safsatası

Ayşe GÜNEŞ

Yahudilerin kutsal kitabı Tanah, Kudüs’ü “Tanrı’nın seçtiği şehir” olarak niteler. Kudüs, Yahudilerin kıblesi konumunda olan Süleyman Mabedi’ni içinde barındırdığı için onlar için dini yönden kutsal kabul edilir. Yine tapınaktan kalan bir hatıra olan “Ağlama Duvarı”, 
Yahudiler için Kudüs’ün kutsal yeridir. Yahudilikte olduğu gibi Kudüs, Hristiyanlık için de önem arz etmektedir. Hristiyan inancına göre Hz. İsa Kudüs’te yaşamış, çarmıha 
gerilmiş, defnedilmiş, dirilmiş ve semaya yükseltilmiştir. Yine Kudüs, Müslümanların ilk kıblesidir. “Harem-i Şerif” olarak adlandırılan içinde Kubbetüs Sahra’nın da bulunduğu 
bu alanda yine Miraç Mucizesi gerçekleşmiştir. Görüldüğü gibi Kudüs, üç ilahi din için de önem arz etmektedir. 
“Bir zamanlar Mûsâ kavmine şöyle demişti: “Ey kavmim! Allah'ın size lütfettiği nimeti hatırlayın. Zira O, içinizden peygamberler çıkardı, sizi hükümdarlar kıldı ve âlemlerde 
hiçbir kimseye vermediğini size verdi. Ey kavmim! Allah’ın sizin için (vatan olarak) yazdığı kutsal topraklara girin, sakın geri dönmeyin, sonra kaybedenler siz olursunuz.” Dediler ki: 
“Ey Mûsâ! Orada zorba bir topluluk var, onlar oradan çıkmadıkça biz oraya asla giremeyiz. Ama oradan çıkarlarsa biz hemen gireriz.” Korkanlar arasından Allah’ın kendilerine lütufta bulunduğu iki cesur adam şöyle dedi: “Kapıdan üzerlerine hücum edin; oraya girdiğiniz an artık kesinlikle siz galipsiniz. Eğer müminler iseniz ancak Allah’a
güvenin.” İsrâiloğulları, “Ey Mûsâ! Onlar orada bulundukları sürece biz oraya asla girmeyeceğiz. Sen ve rabbin gidin savaşın; biz burada oturacağız!” dediler. Mûsâ, Rabbim! Ben kendimden ve kardeşimden başkasına söz geçiremiyorum. Artık bizimle bu 
yoldan çıkmış kavim arasında sen hükmet” dedi. Allah buyurdu ki: “Öyleyse onlar yeryüzünde şaşkın şaşkın dolaşmak üzere oradan (kutsal topraktan) kırk yıl mahrum 
bırakılmışlardır. Artık sen yoldan çıkmış toplum için üzülme.”
(Mâide Suresi 20-26. Ayetler)
Mâide Suresi 20- 26. Ayetlerinde de görüldüğü gibi kendilerini Allah’ın çocukları olduklarını iddia eden ve ırkçılık yapan Yahudiler, Hz. Musa döneminden itibaren tarih 
boyunca Allah’a verdikleri sözü unutmuş, Allah’ a isyan etmiş, ırkçılıkla suçsuz kanı dökmüş, hatta peygamberleri öldürecek kadar zulüm ehli olmuşlardır. Bu nedenle 
Allah’ın gazabına uğramışlar ve nimetlerden mahrum bırakılmışlardır. 
Yahudilerin arz-ı mev’ud (vaad edilmiş topraklar) olarak nitelendirdikleri yerler, bugünkü Filistin topraklarıdır. Günümüz İsrail’i bu toprakları, siyasi yayılmacılığının merkezine koymuş bulunmaktadır. Yine kurucusunun Theodor Herzl olduğu XIX. yüzyılın 
sonlarında, çeşitli ülkelerde yaşamakta olan Yahudilerce bir ideoloji olarak ortaya atılan ve Filistin’de bir Yahudi devleti kurmayı amaçlayan akım olan Siyonizm de bu amaca hizmet etmektedir. Yine günümüzde İsrail, Filistin’ de insan aklının idrak edemediği bir soykırıma imza atmaktadır. Yıllarca gözyaşının dinmediği Filistin topraklarında kan durmuyor. Masum insanlar katlediliyor. Bağımsızlık, en çok Filistinlilerin hakkı. 
Bağımsızlık en çok onlara yakışır. Umarım bir gün bu aziz millet bağımsızlığına kavuşur. 
Özgür Filistin

Yazarın Diğer Yazıları