Farkındalığın Kutsallığı
Ayşe GÜNEŞ
Zaman geçiyor. Olması gerekenler oluyor. Güneş yine aynı saatinde doğup akşam kızıllığında kayboluveriyor. Hayatın akışına kapılıp gidiyor insan. Belki farkında olup belki farkında olmadan… Bir yaprak misali insanoğlu da hayat hortumuna kapılıp oradan oraya savruluyor. Ve sonunda yine yaprak misali ait olduğu yere, toprağa geri dönüyor. Bu bir döngüdür. Çoğumuzun hayatın koşuşturmasında farkında olmadığı bir döngü… Her vakit geçmişini düşünen, oturup sohbet ettiği insanlarla geçmişteki anılarından bahseden, bahsederken heyecanlı ancak biraz da buruk olan ninelerimiz aslında farkında, yaşadıkları güzel anılarının hayatlarında ne anlam ifade ettiğinin farkında, yaşayamadıklarının kendilerinde oluşturduğu burukluğun farkında…
Farkındalık, bir canlının çevresinde gelişen olayları bilme, algılama ve duyumsama becerisidir. ‘‘Bir şeyin bilincinde olma’’ anlamına gelmektedir. Bu bakımdan ‘farkındalık’ her zaman önemine dikkat çektiğim bir kavram olmuştur. Bu kavrama kutsallık nitelemesini yakıştırmamızda bir abeslik olmaz zannımca. İnsanı meydana getiren anlamlı bir yaşam için gerekli olan yaşamı yaşanabilir kılan insanı insan kılan olgu aslında Farkındalık gerçeğidir. ‘‘Farkında bir kişi, her anı müthiş bir zarafet ve güzellikle yaşar.’’ Diyen Osho’nun bu sözüne hak vermemek elde değil.
Farkında olan kişi, sadece koşmaz durup düşünür, zamanın farkında olan insan mesela boş vakitlerini verimli değerlendirir, etrafındaki insanların farkında olan onları da var sayar, onlara değer verir, etrafındaki güzelliklerin farkında olan ruhunu bunlarla doyurmanın yollarını da bilir, evrenin farkında olan yeryüzündeki kendi konumunu bilir, eksiğinin farkında olan tamamlamak için elinden geleni yapar, duygularının farkında olan onları yönetmeyi de bilir, şen kahkahalarının farkında olan nerede ve nelerle mutlu olduğunu görür, sarf ettiği fazla fedakârlığın farkında olan durması gerektiği yeri bilir, yaratıcının farkında olan, kendini bilir, kendinin farkında olan yaşamının anlamını bulur. Velhasıl şu da bir gerçek ki insan, ancak farkında oldukları kadar insandır.