Akran zorbalığı; akran grubu içinde fiziksel, duygusal ya da sosyal biçimde zarar veren, tekrar tekrar yaşanan saldırgan davranış biçimi olarak tanımlanmaktadır. Okul ortamlarında sıkça karşılaşılan bir durumdur. Ve sonuçları bilinmeden yapılan baskılar vardır.
Akran zorbalığını önlemek için farkındalık yaratmak, empati geliştirmek ve güvende hissettirmek önemlidir.
Bu konuda görev en çok da ailelere düşmektedir. Çocuklara her bireyin, ailenin, yetiştirme farkını anlatabilirsek söylenenleri kendi süzgecinden geçirmeden söyleneni, verileni, sunulanı kabul etmemeyi sağlamış oluruz. Bazen çocuklar için masum gelen lakap takma bile diğer arkadaşının psikolojisini oldukça olumsuz etkilemektedir. Bu hususta da yine çocuklarımıza vicdanlı olmayı, kalp kırmadan yaşayabilmeyi, fiziksel özelliklere takılmamayı anlatabilmeliyiz.
Sırf gruptan, ortamdan dışlanmak istemeyen çocuklar ya da gençler sunulan şeyleri kabul etmektedir. Ve bunun neticesi madde bağımlılığından tutun da çeteye karışma, zarar verici her türlü hal ve duruma mal olmaktadır. Bu konuda aileler çocuklarını çok iyi tanıyıp çevrelerini bilmeye özen göstermeliler. Ve herhangi bir olumsuz durumda gelip ebeveynlerine anlatma isteğine sahip olacak ve olası kötü durumdan erken kurtulma durumları için, onlara her zaman açık bir kapı bırakmalıyız. İnsani değerleri iyi bilen, hedefi olan çocuklarımız kariyer başarı odaklı yaşayabilmeleri için önce çocuğumuzun her konuda nasıl hissettiğini ne istediğini durup dinlemeli ve onun bireyselliğini unutmamalıyız. Okul başarısı dışında hayat başarısını da önemseyip okul dışında aile ile verimli zaman geçirme, sanata, spora ilgi ve yeteneği doğrultusunda sosyal aktiviteye dâhil olmasını sağlamalıyız. Bu bize çocuğumuzun boş zamanlarını kaliteli geçirmesine, enerjisini doğru işlere vermesini sağlayacaktır.