Nuh'lara Kefen Biçilmez!
Ferhat Hanedan Güven
Tarih şahittir o bizi teröriste yedirmedi. Bizde onu dijital terörizme yedirmeyeceğiz.
Bu yazıyı Munzur’un can olduğu Tunceli’den yazıyorum. Munzur’un can olup onlarca adımı huzurla karşıladığı bu eşsiz doğanın ikrarlığında vefa sorumluluğunu bilerek kaleme alıyorum.
Bugün İlimiz Tunceli bir turizm şehri oldu. Otellerimiz, pansiyonlarımız dolu, vadilerimiz binlerce cana ev sahipliği yapıyor. Lojistik şirketlerinin tırları belirledikleri hedeflerine ulaşıyor. Piknikçiler rahat bir şekilde mangal yapıp türküler seslendiriyor. Uzatmadan şu günlerde yollarda araçlar sadece bir dağ keçisine denk geldiğinde veya eşşiz bir manzarada fotoğraf çekmek için duruyor. İşte tüm bu saydıklarımı ve daha sayamadığım huzur ve güven ortamının pekişip adımlaştığı ve atılımlarını arttırdığı bu güzel örneklerin sebepleri ülkemizin her yerinde olduğu gibi erenlerin ve evliyaların diyarı Tunceli’de de peygamber ocağının erenleri yani Kahraman Jandarmamız sayesindedir.
Yani son yıllarda terör Tunceli’ye veda etmişken bu veda için bedel ödeyen kahramanlara vefa göstermek gerekir. Aksi halde cümle canlının ikrarlığına ev sahipliği yapan bu şehirde yaşamanın anlamı olmaz. Nice kahramanlar ve o kahramanların rehberini tanıdım ben ancak bugün size Tümgeneral Nuh Köroğlundan bahsedeceğim.
Nuh Paşamız Tunceli’nin dağlarında terörü temizlerken emperyalizmin gölgesine sığınan Avrupa’da bedava bulduğu wi-fi ile kahramanlık taslayan tasmalı köpekler ise kudurdu. Çünkü Nuh paşa onlar gibi Devlete kök söktürmeye çalışmadı. Yüzyıllar önce kökleşen o koca çınarın gölgesinde Devlet için çalıştı. Dün terör için kan dökmeye çekinmeyen Nuh paşa bugün emekli olup evinde oturmayıp savunma sanayi alanında da çalışıp Devletimiz için alınteri dökünce hedef oldu.
Elbette Nuh Paşamız gibi kahramanları istemiyorlar. Öyle ya, Kahramanlar dün suikastlere uğruyordu bugünde itibar suikastine uğruyor. Yıpratmak, karalamak ve harcamak istiyorlar ama bilsinler ki bunlara ne güçleri yeter nede çapları çünkü biz vefanın peşindeyiz.
Ve bugün bu kirli ve alçak itibar suikastine karşı dut yemiş bülbüle dönenler bilsin ki biz Türk milletinin kudreti için çalışan fedakar bir ordunun eti, tırnağı, canı ve cananı olarak susmayacağız. Dijital terörizme karşı bizlerde kendi savunmamızı gerçekleştirerek alınteri dökmeye devam edeceğiz.
Biliyoruz ki bu gelenek bize Yavuzlardan, Yılmazlardan, Mehmetlerden, Celillerden emanet o yüzden kaç saat oldu ile değil kaç yıl oldu ile gelen bir bilinç ile yaşasın Kahraman Jandarmamız ve kahrolsun peygamber ocağına saldıran hainler.
Son olarak Nuh bir isim değildir. Bir şahsiyet değildir bir duruştur ve biz bu duruşa Tunceli’de şahit olduk. Şahit olmaya da devam ediyoruz ve edeceğiz. Bilsinler ki Nuh’lara kefen biçilmez, Nuh’lara kefen biçenin tufanı oluruz!
