Değerli Arkadaşlar Başkan Erdoğan..

Değerli arkadaşlar Başkan Erdoğan’ın önceki gün New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda yaptığı konuşma oldukça önemlidir. Bu konuya biraz sonra değineceğim.

Biraz geçmişe gidecek olursak Nükleer Silahların Yasaklanması Antlaşması Genel Kurulda 122 ülke desteğiyle 2017 yılında kabul edildi. Lakin Nükleer Silahlara sahip olan ABD, İngiltere, Rusya, Fransa, Çin gibi BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri bu yasaya uymayacaklarını açık açık söylediler.

Bugüne bakıldığında dünyada şuan 20 kadar bölgede hem savaş hem çatışma söz konusudur. Sudan gibi ülkeler pek dillendirilmese de adeta yok oluşa doğru gidiyor. İsrail, Gazze sonrası Lübnan’ı da vurdu. Ve başta ABD, sonra İngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkeler bu soykırıma hem gönül olarak hem de silah olarak destek veriyor.

BM Güvenlik Konseyi Sekreteri Antonio Guterres’in konuşması bize bazı gerçekleri göstermiyordu.

“Gerçek şu ki Güvenlik Konseyi, bugün karşı karşıya olduğumuz en dramatik çatışmalara son verme kapasitesi açısından sistematik olarak başarısız oldu.”

Evet, ortada büyük bir başarısızlık var ve Antoni Guterres ilginçtir ki bir öz eleştiriyi geç de olsa yapmış ve huzuru korumada başarısız kalındığını itiraf etmiştir.

Başkan Erdoğan’ın önceden beri “Dünya beşten büyüktür” söylemi ilk başta pek dikkate alınmasa da bu durum artık öyle değil.

Son BM Zirvesinde Brezilya Devlet Başkanı Lula Da Silva bu hususa detaylıca değindi.

İtalya Başbakanı Meloni de bu konuyu dile getirdi.

Hindistan Başbakanı Naredra Modi, artık bir reforma ihtiyaç olduğunu söyledi.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan da acil reform talebinde bulundu.

“Dünya beşten büyüktür” söylemini ortaya ilk atan kişi Başkan Recep Tayyip Erdoğan’dı.

İlk zamanlarda rağbet görmeyen bu hayati söylem artık dünya liderleri tarafından dile getirilmeye başlandı. Bu açıkça söylemek gerekir ki dış politikada Başkan Erdoğan’ın başarısıdır.

Başkan Erdoğan ayrıca konuşmasında Netenyahu’yu Hitler’e benzetti ve dünyaya şöyle seslendi:

“Gelin geçmişte Hitler’i nasıl durdurduysak bugün de Netenyahu’yu öyle durduralım.”

Bu çağrıyı Gazze Soykırımına binaen İsrail temsilcilerine bakarak meydan okurcasına haykıran Başkan Erdoğan’ı canı gönülden alkışlıyorum.

Evet, o günlerde Hitler’i durdurma kararı alan dünya bugün de bu kararı Netenyahu için almalıdır.

Alırlar mı almazlar mı buda onurlarına ve vicdanlarına kalmıştır.

Satırlarımı Başkan Erdoğan’ın final bölümündeki o tarihe not düşülecek güçlü sözleriyle bitirmek istiyorum.

“Burada tarihimden, ecdadımın vicdanlı, adaletli duruşundan aldığım cesaretle konuşuyorum. Çünkü biz tarih boyunca daima mazlumun yanında, zalimin ve zulmün karşısında olmuş bir milletiz.

Bundan 500 yıl önce engizisyondan kaçan Musevilere de, Hitler’in toplama kamplarından kaçan Yahudilere de kucak açtık.

Bizim; ülke ve millet olarak, açık söylüyorum, İsrail halkına yönelik herhangi bir düşmanlığımız yoktur. Müslümanların sırf inançlarından dolayı hedef alınmasına nasıl karşıysak, antisemitizme de aynı şekilde karşıyız.

Sorunumuz İsrail hükümetinin katliam politikalarıyladır.

Sorunumuz tıpkı 5 asır önce olduğu gibi yine zalimle ve zulümledir.

Şunu herkes bilsin ki, biz hakkı haykırmaktan çekinmeyiz. Birileri rahatsız olsa da bunu sürdüreceğiz.”