Galip Önlü

Güçlü Türkiye Hedefi

Galip Önlü

Şu bir gerçektir ki milletin gücünün üstünde hiçbir güç yoktur. Bunu neden söylüyorum? Çünkü toplum şunu iyi bilmelidir. Halk ve millet olarak inandığımız, güvendiğimiz şahsiyetleri biz başa getiririz. Amaç onların ülkeye hizmet etmesi, ülkeyi her açıdan söz sahibi kılması ve ülkede yaşayanlara ferahlık sağlamasıdır.

Millet bunun böyle olmadığını görürse, yanlış yaptığını düşünerek seçtiği şahsiyeti indirebilir. Şüphesiz takdir, tamamıyla milletindir.

Fakat millet buna kadar vermeden önce dar pencereden bakmamalı, olayların iç yüzeyine inmelidir bence…

Şuan yaşadığımız ekonomik sıkıntılar dıştan bir görüntüdür. İçeriğine, derinlere inilip gözlemlenmelidir.

Genel olarak bakıldığında ülkemize yapılan yaptırımlar herkesin gözünün önündedir. Bir siyasi kargaşa çıkarma isteği net ortadadır.

Tekrar ediyorum… Türkiye, beşli çeteye adeta baş kaldırmıştır. Bu başkaldırış elbette ki cevapsız kalmayacaktı. Lakin Türkiye adına önemli olan dur durak bilmemektir.

Türk Devletleri Teşkilatı ile Türkiye, kuruluşundan bu yana en büyük adımlardan birisini atmıştır. Çünkü bu teşkilat sayesinde Türk toplulukları arasında bir ittifak oluşturulacak. Üstelik Teşkilattaki lider ülke Türkiye olarak…

Arkadaşlar burası çok önemlidir ve herkes Türk Devletleri Teşkilatının önemini kavramalıdır. 

Keza bu teşkilatın kuruluşu ve işlevi yaptırımların, dış saldırıların güçlü sebeplerinden de biridir.

Unutulmamalıdır, atılmış olan bu adım, Türklerin birlikteliği düşüncesi, Mustafa Kemal Atatürk için uzak bir hedef ülküsüydü.

Türk Devletleri, artık yalnızca tarihsel ve ekonomik bağlar üzerinden ilişki kurmamakta, ortak çıkarlar ve değerler çerçevesinde hareket etmektedir.  Ortak çıkarların başında ise Türk Dünyasının bölgesel ve küresel merkez olması gelmektedir. 

Türk Devletler Teşkilatına başarılar dilerim…

Şunu da belirtmek istiyorum. Biz Libya’ya ne zaman girdik? Libya Tezkeresi bazı grupların hayır oyu vermesine karşın ne zaman kabul edildi?

20 Ocak 2020’de tezkere kabul edildi. 

Ve hatırlatıyorum. Şu anki Libya, Osmanlı Döneminde elimizde bulanan Trablusgarp’tır.

Bu bölgenin istikrarsızlığı Türkiye’nin istikrarsızlığıdır.  Refahı Türkiye’nin refahıdır.

Libya çok stratejik bir konumdadır. O tezkerede tüm Türkiye’nin bir ağız olması lazımdı. Sorulacak tek bir soru vardı?

ABD, Fransa, Rusya ve İtalya’nın orada ne işi var? Bu soru sorulmalıydı?

Türkiye’nin orada ne işi var sorusu değil…

Çünkü Türkiye’nin Libya ile bağı 500 yıl öncesine dayanır. Turgut Reis gibi komutan ve amirallerin mimari eserleri mevcuttur orada.

Turgut Reisin Türbesi Türk- Libya dostluğunun en büyük kanıtı olarak hala orada bulunmaktadır.

Ayrıca Libya Suriye ile doğrudan alakalıdır. Libya tam bir istikrara kavuşunca Suriye’de şüphesiz istikrara kavuşacaktır.

Peki, ne oldu?

Evet, Libya’nın Misrata kenti ile İzmir arasında gemi seferleri 40 yıl sonra 2021 yılında tekrar başladı.

Kaddafi döneminde Libya yaptırım altındaydı. 2011 yılında Kaddafi’nin düşmesi sonrası Libya’ya herhangi bir feribot seferi yapılmıyordu.

Ve şimdi Libya ile İzmir arasında feribot seferleri yapılıyor. 

Yani Libya tezkeresi baştan beri doğru karardı ve meyvesini yavaştan vermeye başlıyor bile…

Yine ülkemiz adına PKK gibi bir örgütün adeta devre dışı bırakılması büyük gurur kaynağıdır. Başarıdır…

Lakin buna rağmen, Küçükçekmece’de bulunan Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezinde gerçekleşen 4. Olağan Kongresinde hala PKK elebaşına övücü ve savunucu sloganlar atılabiliyor.

PKK marşı okunabiliyor, ant içilebiliyor.

Aslında İstanbul Ülkü Ocakları bu marşın okunmasına izin vermeyebilirdi.

Türkiye adına her daim hayırlısını diliyorum. 

Güçlü Türkiye Hedefiyle dış politikada atılan adımları takdirle karşılıyor, ekonomik müdahalelerin ve ekonomi olgusunuülkenin tam bağımsızlığı hususu karşısında bir hiç görüyorum…

Yazarın Diğer Yazıları