Oyuna Gelinmemelidir
Galip Önlü
Bilindiği üzere Türkiye ekonomik açıdan zor günler geçiriyor. Daha önce de yazmış olduğum yazılarda da bu olayların içinde küresel bir krizin olduğunu belirtmiştim.
ABD, Fransa Çin, Norveç, İsveç gibi ülkelerde de ekonomik kriz mevcuttur. Geçenlerde İsviçreli Ekonomist ‘’Chorles Henry Monchau’’ dünya piyasalarında toplu bir düşüş yaşandığını, kur yükselişinin sadece Türk lirasıyla alakalı bir kısım olmadığını söyledi. Devamında ise “Türkiye için bu yıl içinde yüzde 9’luk bir büyümeden bahsediyoruz. İhracat, turizm çok iyi bir iş çıkarıyor. Uzun vadede Türkiye’nin temelleri çok güçlü…’’ açıklamalarında bulundu.
Lakin son zamanlarda Türkiye’de dolar ve Euro’nun tavan yapması, ülkenin içinden birkaç kesimim protesto etmesine sebebiyet verdi.
Bu protestoları cahilce buluyorum. Sokak yürüyüşlerini “kaosa kapı aralama’’ olarak adlandırıyorum. “Ülkenin iç güvenliğine teşebbüs’’ olarak nitelendiriyorum.
Ben bu hususa dair Trump- Biden seçimlerinin olduğu zamana dönmek istiyorum.
ABD başkanlık seçimlerinde Donald Trump’a rakip olan Joe Biden şunları söylemişti.
“Oylarınızı bana verin. Erdoğan’a karşı muhalefete destek vererek iktidarı değiştireceğim.’’
Bu söz her şeye yeterdir. Sokak yürüyüşlerine çıkanlar ya ABD sempatizanıdır ya da ABD’nin nasıl bir devlet olduğunu bilmeyenlerdir. ABD bütün terör örgütlerinin kurucusu ve baş aktörüdür. PKK’ ya en büyük lojistik ve stratejik desteği sağlayan ülkedir. Filistin topraklarına “hücum’’ emrini veren ülkedir. Bu ülkenin başındaki zat, Türkiye üzerine oyunlar oynayacağını önceden söylemesine rağmen toplumun bir kısmının bunu düşünmemesi açıkçası bana göre bilinçlidir.
Evet, Tayyip Erdoğan’ı muhalefete destek vererek, ülkenin içinde çeşitli oyunlar oynayarak darbe ile değil seçim ile devireceğiz diyen ABD başkanı ve bütün bunlara alet olan ayrıca çoğun yanını “zillet” olarak tanımladığım sosyal medya yalanları üzerinden adeta operasyon çekiliyor. Kimse bunun farkında değil…
Zeki Türk Milleti bu oyunlara gelecek kadar küçük olmamalıdır. Olayları dar pencereden görüp nara atmamalıdır.
“Türk’’ dünyaya, bağımsızlığa olan düşkünlüğüyle ve itaatkâr olmamasıyla nam salmıştır.
Herkes çok iyi bilir ki Suriye’den çekilirsek dolar düşer.Libya’dan çekilirsek dolar düşer.PKK’ ya geçit verirsek dolar düşer. Osman Kavala gibi hainleri dışarı salarsak dolar düşer. İsrail’in artistliklerine, Yunanistan’ın külhanbeyliğine susarsak dolar düşer. Batı’nın emir kulu olursak dolar düşer.
Peki, ne yapacağız şimdi?
Suriye’den çekilip sınır güvenliğini tehlikeye mi atalım? Dolar düşsün diye bağımsızlığa gölge mi düşürelim? PKK’ya geçit verip şehitlerin kutsal kemiklerini mi sızlatalım? Bunları yapınca düşün dolara karşı gülünebilinir mi?
Yani ekonomik açıdan refaha ermek için bağımsızlık adına mecbur bırakılarak geriye adımlar mı atalım?
Hayır, bağımsızlık adına daima ileriye doğru!!!
