Galip Önlü

Suriye'de Son Durum

Galip Önlü

Değerli arkadaşlar bilindiği üzere geçmiş yazılarımda devamlı olarak bir hususa değinmiştim.

“Baas Rejimi Rusya için değerlidir. Eğer günün birinde Esad devrilirse, Rusya buna onay verdiği içindir.”

Evet, son günlerde Esad ilerleyen tehlikeyi fark edip birçok yerden yardım talep etti. Lakin yardım istekleri karşılık bulmadı.

Rusya ise “biz şuan Ukrayna’ya odaklandık” diyerek Esad’ın yardım çağrısını reddetti.

Ve Esad Rejimi devrildi.

Rus medyasında yazılanlara göre ”Rusya’nın Esad’a görevi bırakmayı teklif ettiği” ileri sürülüyor.

Zaten Rusya Dışişleri Bakanlığından gelen açıklamaya göre “Esad devrildi” denmiyor.

“Esad müzakereler sonucu istifa etti” diyor.

Değerli arkadaşlar bu konuda İsrail’e çok dikkat etmek gerekir.

Bakınız, Netenyahu bir ay önce Hizbullah ile sözde 60 günlük ateşkes yaptı. Bu ateşkes sonrasında HTŞ birden Suriye’de belirgin olmaya başladı.

Netenyahu’nun Esad’ı “Ateşle oynama” dediği uyarıdan sonra oldu bu.

Şimdi de İsrail, tampon bölge bahanesiyle Suriye’nin görevini işgal etmeye hazırlanıyor.

Bu da demek oluyor ki Suriye’nin henüz kurulmamış yeni yönetimi, ilk düşmanını kazanmış oldu.

İran bu devrim ile çok büyük yara aldı. Çünkü artık Şii hilali bir hayalden ibaret…

Şimdi bir gerçek var.

Kendi insanlarını hiçe sayan eli kanlı zalim bir diktatör devrilmiştir.

Bu gerçek anlamda mutluluk vericidir.

Bir diğer gerçek şu ki HTŞ’nin bu kalkışını Türkiye önceden biliyordu.

Bu kalkışmaya onay verdi demiyorum ama şuan için önceden bildiğini ve takip ettiğini söyleyebilirim.

Biz şu anda bölünmüş bir Suriye ile karşı karşıyayız.

Geçen yazımda belirtmiştim.

Suriye’de oluşacak karışıklık hiçbir zaman bizim işimize gelmez.

Zira şuan Suriye, Süper güçlerin oyun alanı haline gelmiştir.

Dolayısıyla zafer naraları atmak için henüz çok erken…

ABD’nin son 20 yıldır sürdürdüğü stratejik bir hedef vardır.

Nedir bu hedef?

Irakta olduğu gibi Suriye’nin de parçalanması ve Ortadoğu’da bir Kürt Devletinin kurulmasıdır.

Bu husus aynı zamanda İsrail için de çok önemlidir.

ABD bir Kürt Devleti kurabilmek adına milyar dolarlar harcamıştır. Bu amaçtan vazgeçmez.

Rusya’da Suriye’de kazandığı askeri üssü bırakmaz.

İran’da yara almasına rağmen kolay kolay çekilmez.

Bunların anlamı şudur ki Suriye, Ortadoğu’da temel bir sorun olarak devam edebilir.

O yüzden Suriye ile 911 kilometre sınırı olan Türkiye’nin son gelişmeler karşısında çok dikkatli olması gerekmektedir.

Bir diğer gerçeğe değinecek olursak, Suriye’nin petrol rezervlerinin büyük bir kısmı şu anda PYD’nin kontrolü altındadır.

Bu da göz ardı edilmemelidir.

Bir de HTŞ- Ankara ilişkilerini düşünmek gerek. İlişki ne boyuttadır?

HTŞ’nin yarın öbür gün Türkiye’ye sözel açıdan kafa tutmasının ihtimali var mıdır yok mudur?

Kısacası Suriye’nin normalleşmesi için bir fırsat penceresi açılmıştır ama bu pencere riskleri de barındırmaktadır.

Riskin başında farklı muhalif grupların birbirleri arasında yaşayabilecekleri olası güç mücadeleleri gelmektedir.

Birbirlerine düşer ve silaha sarılırlarsa kaotik ortam tekrardan var olabilir.

Ya da Suriye’deki aşiretler desteklerini PYD’ den yana kullanırlarsa bu da kötü bir tablo oluşturacaktır.

Türkiye’nin bu dönemi kilit aktör olarak iyi yönetmesi şarttır.

Hepsi olmasa bile birçok sığınmacının ülkelerine dönüş yolunun açılması mutluluk vericidir.

Zalim Esad Rejiminin devrilmesi mutluluk vericidir.

Yakın süreçte görmek istediğim bir diğer mutluluk verecek tablo ise, Türkiye’nin sınırları dışındaki tek toprak olan Süleyman Şah Saygı Karakolunun kurtuluşu olacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları