Vaad Edilmiş Sahte Topraklar İdeolojisi
Galip Önlü
Değerli arkadaşlar bilindiği üzere Vaat edilmiş topraklar adı altında bir ideoloji var. İsrail’in yıllar yılı hayalini kurduğu bu Vaat edilmiş topraklar nereleri kapsıyor?
Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’nun bir kısmını, İran’ın bir kısmını, Irak’ın büyük bölümünü ve Suriye’nin bir kısmını kapsayan topraklardan oluşuyor.
Bu İsrail’in hep hayali, isteği olmuştur. İsrail’e göre Siyonistlerden başkası insan değildir. Gördünüz, sırf dört rehinesini kurtarmak için 200’ü aşkın insanı öldürdüler ve ayakta duran tüm binaları roketle vurdular.
Bizim topraklarımızda yaşayan bir kısım gerek üst yöneticiler gerekse bir kesim halk, Hamas’ı terörist olarak nitelendiriyor. Canı gönülden inanıyorum ki Hamas’ın Gazze’de yapmış olduğu savunma, esasında Türkiye’nin savunmasıdır.
Çok kötü bir ihtimali düşünürsek, eğer Hamas bu savaşı kaybeder ve Gazze düşerse, İsrail gözünü vaat edilmiş toprakların genişletilmesi planına, yani Türkiye’ye, çevirecektir.
Tekrar ediyorum. Bu söylemim kehanet değildir. Eğer Gazze düşerse ikinci planı hemen söyleyeyim. İkinci plan Suriye’nin Kuzeyidir. Suriye’nin kuzeyinde ikinci bir Siyonist devlet olacak olan PKK devletini kurmak gelecektir. Bu durum gerçekleşirse Türkiye’yi çok zor günler bekliyor demektir.
Tabi söylediklerim gerçekleşmesi güç bir durumdur. Çünkü ben daha önce de söylediğim gibi er veya geç Filistin’in resmi bir devlet olarak var olacağına inanıyorum. Lakin olası düşük ihtimalleri de göz ardı etmemek şarttır.
Bakınız ben her ne kadar İran’ın yanlışlarını söyleyip eleştirsem de şu da bir gerçektir ki Türkiye ve İran bölgesel işbirliğini fazlalaştırmalı ve birlik olmalıdır. Yani iki ülke, buna Rusya’yı da dâhil edebiliriz ama özellikle Türkiye ve İran sıkı bir işbirliği içerisinde olmalıdır ki olası sorunların üzerine beraberce gidebilsin. Zira hem İran hem Türkiye Vaat edilmiş toprakların hedefindedir.
Şimdi baktığımızda Netenyahu yine tüm tepkilere rağmen Nuseyrat Kampında bir katliam daha gerçekleştirdi. Bu seferki katliamın amacı neydi? Var olan 4 İsrailli rehineyi kurtarmak… Kurtardılar da… Lakin kampa yapılan roketli saldırıda 3 İsrailli rehine de öldürülmüş oldu. 200’ün üzerinde Filisitin’li bu saldırıda yine can verdi.
Bu kanlı katliamın ardından İsrail Savaş Kabine Üyesi Benny Gantz istifa etti. Bu istifanın akabinde eski Genelkurmay Başkanı Gadi Erienkot ve Gazze Tümen Komutanı istifa etti.
Sayısal anlamda hükümet düşmedi ama savaş kabinesi bu istifalarla oldukça güç kaybetmiş oldu.
Gantz yaptığı açıklamada “Netenyahu’nun sadece kişisel çıkarlara ulaşmak istediğini, yapılanların İsrail’e zarar vereceğini’’belirterek erken seçim çağrısında bulundu.
Katil Netenyahu ise istifalara tepkili olup, yaptığı açıklamada “Cepheyi terk etmeyin” açıklamasında bulundu.
Değerli arkadaşlar zorlu bir süreçten geçiniliyor olsa da herkes bu gerçekleri görmeli ve ülkesi adına olası sorunları fark etmelidir.
Netenyahu gittikçe köşeye sıkışmıştır ve eninde sonunda kötü bir akıbete uğrayacaktır.
İsrail’in bu yıpranış süreçleri daha da artacak ve gittikçe güç kaybedecektir.
Gazze’yi düşüremeyecek, hedeflerine ulaşamayacaklardır.
Lakin bizler de olası ihtimalleri ortaya koyup detayları inceleyebilmeli, Devletimize ve Derin Devlet Aklı’na güvenmeli, ayrıca her yerde istisnasız bu zulmü lanetlemeliyiz.
Düşmanların yapmak istediklerini anlamalı, sorgulamalı ve bilmeliyiz.
Derin Devlet Aklı bunları zaten görüyor, biliyor ve gerekli mücadeleyi veriyordur.
Zira en büyük temennim Gazze’nin işgal atından kurtulması, şehrin yeniden onarılmaya başlanması, Filistin’in kuruluşu, Netenyahu ve ekibini gerekli cezaya çarptırılması ve vaat edilmiş topraklar ideolojisinin çöp olmasıdır.