Annemiz, Eşimiz, Kızımız, Arkadaşımız Güçlü Kadınlarımız
Hülya MURAT
Ah! Korkularımız!Hep bir şeylerden korkarız,bu hayatta.Kimimiz yaşamaktan,kimimiz ölmekten.
Sevmekten korkar biri, öteki sevilmekten. İnsan doğasının en natürel hissiyatidir korkularımız, endişelerimiz.Ne kadar korkarsak o kadar uyanık kalırız.
Cunku uyumaktan da korkar insanoğlu.Uyuyup kaçırdıklarına uyanmaktan korkar.Kaybetme korkusu,kazanma korkusu.Karanliktan da korkarız bazı bazı.
" Ben korkmam,korkak değilim." diyen biri ise belki de toplumun en korkagidir.O,korktugunun bilinmesinden endişe eder.Ogrenilmesini istemez.
Tüm güçlüklerin başımıza gelme olasılığını kabullenebilmemiz korku refleksiyle oluşur.Bunu zayıflık olarak görür.Halbuki korkularımızdir bizi ayık tutan, tetikleyen...
" Korkulacak tek şey korkunun kendisidir." demiş, Franklin
Çocuğunun,top oynama isteğini geri çeviremeyen bir ananın çocuğu terleyip hasta olmasın diye sırtına yerleştirdiği havlunun sırrı da sefkattir,sevgidir aynı zamanda korkudur...
"Korku, beşeri bir duygudur." deriz.Korkalim ama korkak olmayalım.
Umut ve umutsuzluk.Mutluluk ve mutsuzluk; korkuyla yan yana olan faktörlerdir.
Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü.Anne, evlat, kız kardeş ve eş olan kadınların...
" ALLAH korkusu, açlık korkusu, ayıp korkusu en son da vicdan korkusu bulunmayan yerde insan vardır ama insanlık yoktur." demiş Kazım Taşkent
Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed(S.A.V)" Cennet, anaların ayakları altındadır." demiş, kadınlarımızı yuceltmistir.
Saygı gösterilecek,itaat edilecek,insan olan kadınlarımızı.
Kadınlarımız geleceğimizdir.Bir kadının anne olarak yeri ayrıdır.Es olarak yeri ayrıdır.Kadin, hep mücadele edendir.Toplumda,aile içinde,vatan mücadelesinde hep ön plandadır.Erkekle eş değer.Fiziki yönden olmasa da yüreğiyle,kahramanlikta ön saflarda olan yine kadındır.
Milli Mücadele' nin efsane kadınları... Tabii ki bu mücadelede kendileri ve milleti için korkular yaşamışlardır.Ama korkak olmadıkları için savaşa bizzat katılmış,kimi cephe gerisinden hastanelerde hasta bakıcı ve hemşire olarak; kimisi de askerlerin dikim ve yiyecek ihtiyaçlarını karşılayarak görev yapmışlardır.Tum vatanı kadın/ erkek birlikte savunmuşlardır.
Kurtuluş Savaşı'miza bir bakalım.Halide Onbaşı/Nezahat Onbaşı/Şerife Bacı/ Erzurumlu Kara Fatma/Halime Çavuş/ Gordesli Makbule/ Emir Ayşe/ Nene Hatun...
Paylaşımlar,biz kadınları yuceltmekte ama acı olanı şiddet ve kadın cinayetleri.....
Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlara bakıyorum da " Kadınlar güçlüdür, baş tacımzdir; yoldastir, ışıktır,umuttur; sırdaş, acılara ortak olandır." diyen yüzlerce paylaşım...
Kadın.Kadinlarimiz...Tarlada eşiyle birlikte calisandir.Evine,eşine,çocuğuna sahip cikandir.Ocagi tutturendir.
Vatan topraklarını kaybedip göçe zorlanınca, yuvalarının savunucusu eşiyle omuz omuza yine odur.Televizyon haber kaynaklarında veya gazete manşetlerinde çocuğunu bağrına gizlemiş; kaçış karelerinde korkuyu gözlerinde okuduğumuz ama korkak olmayan yine odur.Cocugunun bir deniz kenarındaki cansız bedenine sarılırken yüreğine bir yumak kör düşen annenin haykırışıdir urkekllik, çaresizlik....O, yavrusunu 9 ay karnında taşımış, sütünü vermiş doğa harikası olandır.Cunku annedir.
Kadın, emek verir.Calisma hayatı vardır. Mektep bitirir veya bitirmez.Kendine göre bir iş bulur.Evine ekonomik katkıda bulunabilmrk için.
Narindir.Bir çiçek gibi kırılgandır.İlgi ve sevgi ister.Kadin, Atası tarafından" Omuzlar üzerinde, göklere yükselmeye layık" görülendir.ü
Ülkesi ateş hattında kalınca gözündeki korkuyu yenebilen" korkak olmaması" gerektiğini bilendir.Siginaklara koşarken ateşlere,bombalara evladı için siper olan odur.Cunku çocuk anne kokusuyla yaşar.Yeni doğan çocuğunu da ateş çemberinden kurtaran, sarıp sarmalayan yine annedir.O,zulüm karşısında hep direnendir. Vatanı için, ailesi için cesaretli olmayı; korkmamasi gerektiğini bilendir.
Değerlerimizin yara almaları, hayatlarınin baharında dalından koparılıp yok olmaları,toplumu ve bizi kahreder.Hele hele bu vahşet cocuuklarin gözü önünde olursa, acı kat be kat katlanır.Yurekler daglanir.O çocuk, ömür boyu psikolojik sorunlar ile başbaşa kalarak... Hırçın ve sorunlu bir birey olarak yaşar.Taa ki bu olumsuzluklar cozulene kadar...
Bir erkeğin sevgisine karşılık vermeyince; aile içi huzursuzluk ve şiddetten kaçmaya çalışınca; aldatilinca; değer verilmeyen bu fedakâr, cefakar analar ve bacilarimizin saldırıya maruz kalip katledilislerini okuyup, izledikçe kahroluyor, üzülüyor ve derinden yaralaniyoruz.
"Ana başta taç imiş." deriz.Oyleyse kadınlarımız, her yerde ve her zaman değerli kılınmalı.Aci cekmemeli... Gönüllerimizin sultanı olmalı.365 gün hiç kimseden ve hiçbir şeyden korkmadan yaşamalıdır.Huzur ve güven içinde...Kaygisizca.... Yaşamının odak noktası mutluluk olmalıdır.
Vatana,aileye hizmeti bir borç bilen; hayatın özü olan özverili kadınlarımızın gününü kutluyor.Vatani için şehit olmuş kadınlarımıza ALLAH' TAN rahmet diliyorum.Sehit ve gazi anneleri ve eşleri 8 Mart Dünya Kadınlar Günü' nü kutluyorum.
Ayrı ayrı hikâyelere tutunduğu muz biz kadınların, kadına şiddetin (sözle veya fiilen) son bulduğu bir dünyaya kavusabilme dileğiyle Günü' müz kutlu olsun.
Değerli Okuyucularımiz,
Bir kadın öğretmen olan ben Hülya Murat sevgi,huzur ve güzelliklerle dolu günlerde buluşmak dileğiyle, sevgiler iletiyor.
Sağlıcakla Kalın...
Hoşça Kalın. .. diyorum.