Hülya MURAT

''BUGÜNÜN KÜÇÜKLERİ YARININ BÜYÜKLERİDİR

Hülya MURAT

 

Millet egemenliğinin her Türk'ün yüreğinde sarsılmaz ve bölünmez bir inançla kuvvetlendiği günlerin yeni bir yıldönümünü(101. yılını) daha yaşıyoruz.Ve her 23 Nisanlarda olduğu gibi bugün de Anadolu'nun dört bir yanında tüm insanlar, 23 Nisan  Ulusal Egemenlik ve Cocuk Bayramı" nın verdiği sevinç, çoşkuyu, gururu paylaşıyorlar.

23 Nisan 1920, Birinci Büyük Millet Meclisi'nin açıldığı tarihtir.Ulu Önder Atatürk, 23 Nisan 1924' de "23 Nisan" gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiş.Ve bu tarihi" Geleceğin gülü, yıldızı, ikbal ışığı" olarak gördüğü" Küçük hanımlar, küçük beyler..." diye hitap ettiğı çocuklarımıza armağan etmiştir.Ve adı" 23 NISAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMİ" olmuştur.Dünyada çocukları için bayramı olan tek ülke bizim ülkemiz Türkiye'dir.

"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" veciz sözüyle egemenliği bize emanet eden Atamıza hep minnettarız.

" Neşeli bu yurdu çınlattınız her zaman

Sizindir bu ünlü gün, ünlü 23 Nisan.

Cocuklar, güler yüzle atılın ileriye.

Ve hep birden haykırın" Yaşasın Vatan" diye."

Ve ben bu şiirle gerilere giderek o günlerin heyecanını, coskusunu yine yüreğimde yaşadım.Çocuk oldum yeniden.Çocuk gözüyle...

Dini ve milli bayramlarımız cok çok önemlidir ama cocuklar için ayrı bir önem taşır.Günler öncesinden yüreği çarpa çarpa, sevinçle o günün gelmesini bekler. O gün yapacaklarını sıraya dizer.O günün mutluluğu onları doruklara cıkarır.Çünkü bayramlarda çeşitli etkinlikler yapılacak.Güzel giysiler giyilecektir.Bayramlar özel gündür.Hele bu bayram, çocuklar içinse.Çocuk, kendini cok özel hisseder.Bir de bu bayram kendi adına Atası tarafından armağan edilmişse.Önemi kat be kat artar.

Hepimiz , 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı"na katılmıs.Orada rol almışızdır.Anılarımız içinde en güzeli, kalıcı olanı bu bayramda yaşadıklarımızdır.

Kon kon kelebek

Yaldızlı böcek

Kon işte sana

Yaz tez gelecek

Ömrün bitecek

Kon işte sana

Bir gonca cicek

Benim adım kelebektir

İşim gücüm eğlenmektir

Kanatlarım tülden ipek

Dolaşırım çiçek çicek.

Yılları ardıma almış olsam da hiç unutamadığım bu ront benim için çok önemlidir.Öğretmenimiz bizi hazırlamış ve biz Elazığ Stadyumu'nda bu rondu sergilemistik.Rengarenk giysiler içinde.

Ben sözlerini,ritmini kısacası o günü hiç unutmadım.Içimdeki çocuk hep o günlerle yaşadı.Bir kelebek gibi...

Beni ebediyete göç etmis, rahmetli annem ve babam da izlemeye gelirdi.Her anne, baba gibi...Yüzlerindeki tebessüm.Ellerindeki giysi ve milli duygularla...

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı genelde yağmurlu geçerdi.Günler öncesinden yağmur yağmasın diye dua ederdik.Yağmayınca cok mutlu olurduk.

İşte rahmetli annem ve babamın elindeki giysi, yağmur yağarsa, üşümeyeyim, korunayım diye getirdikleri belki bir hırka, yağmurluk veya şemsiyeydi.

Birkaç yıl öncesine kadar törenler hep stadyumlarda yapılırdı.Elazığ Stadyumu'nda öğrenci olarak törene katılan ben yıllar sonrası öğretmen ve törenin sunucusu olarak bulunuyordum.Ve çocuklar üzerinde renkli, ışıl ışıl giysileri görünce; kendi çocukluğum gözümün önünden geçer; minicik bedenlerde kendimi görürdüm.

Protokol yerini aldıktan sonra hep bir ağızdan yürek yüreğe " İstiklal Marşı" mızı okur.En önde şanlı bayrağımız  ve flama eşliğinde resmi geçitler olurdu.Bando bulunur.Öğrenciler de bazen bando oluşturur.Geçitlerde yer alırlardı.Folklor ekipleri ve trampetli izci takımı olurdu.Cocuklar, renkli ve pırıl pırıl parlayan giysileriyle bir çicek bahçesini andırırlardı.

Hiç şasırmadan oyunlarını sergilemeleri harika ötesiydi.

Veliler, tribünlerde geleceğin teminatı çocuklarını ,gurur ve sevinc icinde izlerlerdi .

Bazen yağmurlu, bazen yağmursuz geçen bayramın tadı gönüllere dolar.Yıllar geçse de unutulsmazdı.

Bülbül gibi şakıyıp siirlerini okuyan o küçük kalpler ; gönüllere dokunurdu.

Atamıza bir kez daha minnet duyarak, Atalarımızın kanıyla sulanmış bu vatan topraklarının gelecek sahiplerine alkış tutar; egemenliğin tadını alırdık.Gelecek kuşakları izlerken...

1979 tarihinde , 6 ülkenin bayrama katılımıyla bayramımız uluslararası boyuta ulaşmış, her ülkeden bir çocuk yurdumuza gelmeye başlamıştı.Atamız sayesinde bu bayramı, dünya ile paylaşan tek ülke olmuşuz.

Stadyumlardaki kutlamalar sonraları yerini okullardaki kutlamalara bırakmış.

Okullarda yine eskiden olduğu gibi sınıflar süslenir.Camlara bayraklar asılır.Cocuk sevgisiyle, krepon kağıtlarıyla kedi merdiveni süsü yapılarak, günün önemi dile getirilir.Şiirler ezberlenip okunur.Resimler çizilir.Yarışmalar  düzenlenir.Aynı kalp atışı, hep hissedilir.

Törenler evlerde,TV kanallarında izlenir.Aynı duygular yaşanır.

Simdilerde ise  dünyayi bir girdap içine iten koronavirüs( salgın hastalık) olayı yaşandığından, cocuklarımız okullarından uzak kaldılar.Geçen yıl olduğu gibi bu yılda bayramlarını uzaktan kutlayacak.

Hüzünlenecekler.Ama o şerefli bayrağımızı  pencere camlarına asarak bir nebze mutluluk yaşayacak.Online ders ile kameralarını açarak evlerinden , öğretmen ve arkadaşları ile çeşitli aktiviteler yapacak; o milli duyguyu yine en üst doruklarda yaşayacaklardır.Kendilerine armağan edilen bu bayramın önemini hep bilecek.

Atasına layık bir vatan evladı olmaya çalışacak.Geleceği kucaklayıp ülkesini ileriye hep ileriye götürebilmek; korumak için gayret sarfedeceklerdir.Ülke ve bayrağına sahip çıkarak...

Değerli okuyucularımız,23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'na erişmenin ve kutlamanın; coskun heyecanı içinde sizi selamlıyor.Öncelikle çocuklarımız olmak üzere, bayramımızı nice bayramlar dileğiyle; kutluyorum.

HÜLYA MURAT

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI

ÖĞRETMENİ

Yazarın Diğer Yazıları