Hülya MURAT

ÇANAKKALE DESTANI

Hülya MURAT

 

Çanakkale Savası,18 Mart 1915 tarihinde baslayan , 9 Ocak 1916'da sonuçlanmış( 1.Dünya Savaşı)18 MART ŞEHİTLERİ ANMA VE ÇANAKKALE DENİZ ZAFERİ'NİN günüdür.

"ÇANAKKALE GEÇİLMEZ" sloganıyla, ülkelerin güç dengesini değistirmiş;"KURTULUŞ SAVAŞI" NIN meşalesi olan,12/18 Mart tarihleri " ZAFER HAFTASI" dır.

Bu zafer, Mehmet Akif Ersoy'un mısralarındaki

"Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor,

Bir hilal uğruna YARAB ne güneşler batıyor" dediği kahraman Türk askerinin kararlılığı, umudu ve Atasından aldığı gücle kazanılmış, kurtuluş sembolüdür.

Canakkale, Akif'in

" Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın" dediği Mehmetçiklerin kanıyla yazılmış bir destandır.Vatanının kaderini cizebilmek, bir karış vatan toprağını koruyabilmek için şehadete yürüyen kahramanların coskusudur.

.....

Ne ana, ne sıla, ne yar hayali

Bir gör Mehmet'teki kükremiş hali

Kırkmadı gözünü, yağmur misali

Mermi yedi, havan yedi Mehmet'im

.....

Bir mermi göğsünü dağıtmış diye

Mümkün mü talihe Mehmet baş eğe?

Meydan okur gibi feleğe

Devrilirken gülümsedi Mehmet'im.

 

Canakkale içinde bir uzun selvi

Kimimiz nişanlı, kimimiz evli.

Oof gençliğim eyvah!

Bu, arkasında bıraktıklarına dönüp bakmadan ana, baba, kardeş, es, evladı bırakarak...Ölüme koşa köşa giderek, kucaklayanların, korkusuzların marşıdır.

Çanakkale destanı, tarihin, ülkenin bağımsızlığa yürüdüğü muharebedir.

Toprağın kanla sulandığı.Rengini istiklalin sembolü bayrağına veren.Iman ve inançla , düsmanın üzerine canı pahasına yürüyenlerin savasıdır.Bu savaşla Türk milletinin tarihi değisiyordu.Analar, babalar evlatlarından ayrılıyor.Şimdilerde olduğu gibi" Vatan sağolsun" diyerek, bağırlarına taş basıyorlardı.Genç kızlarımızın hayalleri yarım kalıyordu.

Vatan, aydınlık ve güzel günlere kavuşmalıydı.Cesaretle düşmana yürüyerek...

Iste o günlere şahit olmuş bir kahramanın anlatımıyla: Edremit'in Camlık köyünden Mehmet oğlu Seyit, patlayıp  uçan cephanelikten takım arkadaşıyla sağ kurtulmuş ama arkadasları şehit olmuştu.Yaralanlarda vardı.

O gün Seyit, kalkıp denize bakmış.Düşman gemilerinin karaya iyice sokulmus olduğunu görünce; yerde duran 215 okkalık mermiyi incelemiş, kendi deyimiyle mermi ona" beni namluya sür" diyordu demiş. Ve arkadası Ali'ye" Gel Ali, yardım et de şu gülleyi sırtıma alayım"

Ali önce topun eğilip yan yatmış vincine sonra şaşkın şaskın arkadaşının yüzüne baktı." Kaldıramazsın Seyit"" Bir denryelim hele Ali"

Inanarak, güvenle iki yiğidin, Gres yağına bulanmış mermi önce ellerinden kaydı.Parmaklarını toprağa bulayıp bir daha tarttılar.Koca Seyit, mermiyi sırtına vurdu ve sendeleyerek topa doğru yürüdü.Ve güçlükle mermiyi namluya sürüp  kapısını kapadılar.Seyit, topu ateşledi.Ilk mermi uzun düştü.Bir tane kısa mermi.Üçüncü mermi geminin su kesiminde patladı.Düsman gemileri kaçıştılar.

Batarya Kumandanı  Hilmi Bey"Sen miydin Seyit?dedi." Vurdun gemiyi?Kalan tek mermiyi de getirirken Almanlar, Seyit Onbası'nın koskoca mermiyi sırtında taşıyışını ve topa sürüşünü hayretle izliyorlardı.

Canakkale'de bir baska kahramanımızın hikayesi de Cevat Paşa'yla.

Cevat Paşa, bir ağacın altına uzanmış olan erin yanina varıp" Nen var evlat" diye sordu.Nefer, hemen yerinden fırlayıp esas vaziyet aldı.Ama gözleri başka tarafa bakıyordü." Gözlerine bir şey mi oldu evlat" diye sorunca, o zaman asker " Üzülmeyin efendim.Benim gözlerim göreceğinı gördü" dedi.Cevdet Paşa sessiz sessiz ağlıyordu.

Hastanede tedavisi sırasında bir  kahramanın, tabur kumandanına yazıp gönderdiği mektupta ise:

" Sağ kolumu kaybettim.Zararı yok.Sol kolum var.Onunla da pekala iş görebilirim.Beni müteessir eden düşmanla çarpısmama mani olan yaramın henüz kapanmamış olmasıdır.Halen harbe istirak edemediğim icın beni mazur görünüz.Affediniz.Muhterem kumandanım."

Milletimizin yenilmezliğini, mutlaka zafere ulaşacağını her zaman dile getiren Mehmet Akif " Korkma!" diye başlayan"İSTIKLAL MARŞI" MIZI yazmış, eseri Safahat'a koymamış" O benim değil, memleketimindir" demiş; para ödülünü de kabul etmemıstir.

" Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda

Şüheda fışkıracak toprağı sıksan da şüheda!"

"ALLAH bir daha bu millete " İstiklal Marsı" yazdırmasın diyerek, bize bu en şerefli marşı hediye etmiştir.

.....

" Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,

Sana ağuşunu açmış duruyor PEYGAMBER" mısraların sahibi Mehmet Akif Ersoy'u yad ediyor.

Basta Atamız olmak üzere,Canakkale'de bir destan yaratıp tarihe Türk'ün kim olduğunu bir kez daha gösterip, bugün bağımsızlığımızı sağlayan  tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi saygıyla anar, sehadet şerbeti icmislerimize ALLAH'TAN 

rahmetler diliyoruz.Dualarımızda yaşatarak...

Yazarın Diğer Yazıları