Hülya MURAT

Hayata Dair

Hülya MURAT

Sağlıklı olarak, şükrederek uyandığım gecenin sabahında ne yapacağımı bilemeden,oda oda ve de mutfakta dolaşırken" bugün ne yapmalıyım.?" dedim.

Bir köşeye kıvrılıp  buzulerek kara kara düşünmeli miyim? Önüme,film  rulosunu sermeli miyim,hayatımın?Yoksa,evin altını üstüne getirerek düzen mi değiştirmeliyim? Kendi kendimle uğraşarak bakım mı yapmalıyım?

Başlayalım.Merhaba Yalnızlık! Merhaba Kırılganlık! Merhaba Hasret! Ve de Merhaba Mutluluk!
Hoş geldiniz!

Haydi bakalım! Senaryosu yazılmış ama henüz çekimi tamamlanmamış bir filmin başını, ortasını seyretmeli.Acisiyla, tatlısıyla; bazen mutlulukla bazen de yaralanarak, yüreği kanaya kanaya...

Hayal, çıtı pıtı bir kız çocuğu.Anne ve babası üzerine titreyen.
" Koşarken terleme sakın.Hastalanirsin.
Dikkat et.' repliklerini sürekli duyan.
Anne, baba , ağabey,ablalar etrafında pervane.Bir ailede, ebeveynler arasında ya en büyük evlat ya da en küçüğü olacaksınız.Dokunulmaz olabilmek için.

Hayal, küçük yaştan beri okul ve okumaya çok düşkün.Hangi okulun önünden geçerse durup dakikalarca bakmakta.Yedi yaşına gelmeden anne ve babasına yaklaşarak" Okula,ne zaman gideceğim."  diye sorarak onları şaşırtmakta."Yedi yaşında" diyerek cevap almakta.
Okula başlamak adı Hayal olan kızımızın adı gibi en büyük hayali.

Öğretmenlik mesleğini ifa etmiş biri olan baba, okulun ilk günü kızının elinden tutarak sınıfına götürüyor.Hayal, o kadar mutlu ki artık okuyup yazmayı öğrenecek ve geleceğe adım atacaktır..
.

Hayat güzeldir.Hem de çok.Elazig' in o kara kışında, karlı,buzlu yollarda; düşe kalka , kolunu kırınca bile okuma, çalışma hevesinden hiç vazgeçmeyen hırslı bir çocuktur Hayal.

İlkokul başarıyla tamamlanır.Hep neşeli ve ailesini gururlandıran bir çocuktur artık.

İlkokuldan sonra gelen Ortaokuldur.Ortaokul birinci sınıf da başarıyla tamamlanır.Ama ortaokul ikinci sınıfa başlanılacak o günün sabahında kader sessizce ağlarını örmüş.Hayal, okul yerine babasının cenazesinin olduğu köye gitmiştir.

Çocuk kalbi yaralanmış.Un ufak olmuş.Ne yapacağını bilemez halde bir o yana bir bu yana savrulmuştur.O kara günü hiç unutamamis.Sol yanı hep kanamistir.

Başarılı o çocuktan geriye kara gözlerinden hergun yaşlar akan hep uzaklara , uzaklara dalan biri  kalmıştır.Basarili ve çalışkan da değildir artık.Ders notları düşmüş.Sadece, sınıf atlayabilme durumuna gelmiştir.Cunku aldığı diplomaları o çok sevdiği babası göremeyecektir.Bunu düşünür hep.

Hayat! Heyhat!Yol işte.Uzun, upuzun yol.Ne kadar yol alacak? Nasıl yürüyecektik?

Düşünmeye vakit ayırdığım bu günde.Siralamaliyim..Hayal' in aklına koyduğu her şeyi ama her şeyi elde edebilme duygusu ve kaybetme kaygısını..
.

Umutla, şansı hep yakalamak istercesine.Uzuntu ve sıkıntılardan kaçış içinde.
Bir yığın güzellikleri ve fırsatları yakalamak arzusuyla...

Bu çalışmayı çok seven çocuğun en büyük tutkusu Edebiyat.Sayfalarca Kompozisyon yazma isteği.Matematik dersini hiç sevemeyen Hayal,bu dersten zar zor sınıf gecebilmekte.Amcasinin bu dersi sevdirebilme çabaları da boşuna.

O, Edebiyat yanında Sanat Tarihi' ne de sevdalı.Simdilerde bile düz bir taşı bile inceleme peşinde...

Hayal, hümanist bir kişilikte.Yalnizlik göz kırpsa bile onunla arasını iyi tutan biri.Kirici olmamaya özen gösteren.Ama ufala ufala çoğalmış öfkelerini dışa vurmadan içine gomebilen de O.Ofkeli olanlara karşı da taştan ağır sözlerini tartmalarini salık veren de yine Hayal' dir.Ofke,aciz insanlara yakışır.Boyleleri, köprüleri yıka yıka yok ederken karşısındaki kişiyi de kaybeder.

Şimdi kalemi alnıma dayayarak düşünüyor, hissediyorum.Garip bir huzursuzluk var içimde, düşlerimde.Siralayacagim sayılı sözcükleri oradan oraya taşırken bellegimdeki sevgiliyi anımsıyor.Temiz duyguları kaderin ağına kaptırmış  olarak kar taneleri gibi yağıyor,buz sarkaclarini kalbime sapliyorum.Baska bir kadere mi yol almaliydim? Mutluluğun rayihasini hissederken korkularım beni geçti.Uzak mı olmalı? Parmak uçlarımda mi ilerlemeliydim?

Aynaya baktım.Kendimle konuşmalıydim.Huzunlu bir gülüşle karşılaşmıştım önce.Huzun gitmeli, sevinç kaplamaliydi her yeri.Butun aynaları.

Yıllar öncesini düşünmeli mi? Hayır.Gelecegi daha çok sevip zamanları curetle harcamamaliyim."Birgun öleceğim, öleceğiz." diyerekten.Hayatin melodisi de  budur işte...

Kırk yıllık asırlık bir çınarın altında yeri, göğü dinleyerek hayatımın ışıltılı dalgasına uzanmak istiyorum.
Bir şarkı dinliyorum.Turku...Sonrasinda öyküler, şiirler, hatıralar...

Belki de bahar yeline özlem...Huzur saatinde...

Hayal, bir şeyi çok ister ve onu elde eder sahiplenirse, sonrasında hevesi kaçan biri.Buna sebep olan duygu nedendir? O da bilemez.

Sen mi gittin,ben mi gittim bilinmedi bu yolculukta? Giden gitmiş.Yol sona ermiştir artık.Gelenlerde yol alamamış.Cunku mahpus damindaki yürek suskundur.Carpamaz.Buz parçasıdır.

Sevgili.Ah sevgili!Sen,neden bir görünüp bir yok oldun ki serap misali? Sen,hiç Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin hikâyelerini okumadın mı?

Hayal' in bu hulyasini sadece ve sadece kendi bilmiş.Sozcukleri nemlenmis.Ve demiş ki" Bir insan, bir kez sadece bir kez özler,bir kez de vazgeçebilir."

Nefesler tutulmuş.Dunya,anne ve iş arasında dönmeye başlamıştır."Ağlarsa anam ağlar,gerisi yalan ağlar." dusturuyla anne şefkatiyle, sevgiyi kucaklayarak o sevimli öğrencilere bilgi aktarıp onları topluma kazandırma çabasına dönüşmüştür; yaşanılası hayat.

Hayal, yenilgiyi sevmezdi.Ama kader çizgilerini silemiyor ki insanoğlu.

Biz insanoglunda intikam duyguları da vardır.Seni yaralayani sen de yaralamak istersin.Ama güven duygusu ağır basınca güçlü oluyor."Adam sen de" deyip çekip gidiyorsun.

Hayal için güzel günler, anne acısıyla son bulmuştu.Yaranin merhem tutmadığı günler gelmişti.

İşte Hayal' in hayat sandigindaki ceyizlerinden birkaçı..

Umutlar, düşler her zaman sağlam  kalabilendir.Askta,zamanla sevilen unutulur.Kotu bir düş görmüş gibi.Artik animsamayarak.Adini lügatten silerek.

Ve akşam cenk ediyordu gecenin siyahiyla.Sehere kavusmakti dileği...

Çantada biraz sevgi,biraz acı, hoşgörü... Ailenin baş aktörü baba başta taç olan anne.. Sevginin çığlığı... Dağların, ovanın, soğuğun ortasına gizlenmiş bir aşkın öyküsü...

Değerli Okuyucularımiz,
Hayatımız bir filmse ve biz iyi bir film izlemek istiyorsak, yaşantımıza olumlu anlamda dokunabilecek bir güce sahip olabilmeliyiz.

Günümüz hep aydınlık olsun, akşam ve gecenin zifiri karanlığına inat...

Yazmaya kaldığımız yerden devam edebilme ümidiyle...
Sağlıcakla Kalın...
Hoşça Kalın...

 

Yazarın Diğer Yazıları