Ve Eylül!
Hülya MURAT
Yine yeniden, dört bir yanı yeşile; sonra kırmızı, sarı ve turuncuyla bezeyen sonbahar ayı Eylül geldi. Eylül ayı, yaz mevsiminin sıcağından bunalmış biz insanlara, ferahlık ve huzur getiren aydır. Yaz mevsimi, güneş aydınlığı; yemyeşil dağlar, ovalar; rengarenk çiçeklerle gelendir. Bu mevsimde, begonviller kırmızı, sarı, mor, pembe renkleriyle basasagi sarkarak doğayı süsler. Tablo olusturur. Güller ah o Güller, renkleri ve kokularıyla nasıl da doğayı neselendirir.Bakmaya doyulmaz. Gül, bülbülsuz olur mu hiç?Edebiyata simge olmuş bu ikili, Divan Edebiyatı ' nda iki aşık; Tasavvuf ' ta ise ilahi aşkı temsil edendir.
" Benim hakkım...Sus ey bülbül!
Senin hakkın değil matem. " Diyen, milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy " Bülbül " şiirinde özgürce, yemyeşil vadilerde gezinen, o yanık sesiyle nağmeleri doğada yankılanan ve yine sesiyle bizi mest eden bülbül ile dertlesip vatan topraklarımızın değerini bir kez daha dile getirmiştir. Ve biz hep tüm degerlerimizle ülkemizde özgürce yaşamışız, yaşamaktayız. Vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy 'un duygularımızı mısralara döktüğü " İstiklal Marşı " mizla. Her mevsimde, her zaman..
Dünya durdukça.
Ve yine, yaz aylarında Ağustos böceklerinin sesleri..
Guguk kuşlarının, her sabah sozlesmis gibi hep bir ağızdan ötmeleri...Yazın şenliği gibidir.
Yaz ayları, huzurdur. Çeşit çeşit rengarenk çiçekleriyle...Masmavi deniz ve gökyüzüyle...
Yaz bitti. Şimdi; sararmış yaprakları ve serin rüzgarlarıyla kapımızı çalmış Hazan Mevsimi 'ndeyiz.
" Dedim ya! Eylül ' dü,
Savrulusu bundandı kimsesizligimin."Demiş, Cemal Süreyya
Savurur Eylül! Vedadir Eylül!Hüzündür Eylül!Sert rüzgardır Eylül!
Her insanın bir Eylül ' ü vardır.
Eylül, beni de 24 Eylül 1969 / yılında savurdu. Veda" Elveda " dedirtti. Hüzünlerin en agirini yaşattı. Rüzgarını da çok ama çok sert estirdi.
Çığlığım sessiz olmadı. Hazandi, hikayemi yarım bırakan.
Biz,sonbaharla basbasa her 24 Eylül ' de hüzünü yaşıyoruz.
Ben, yılları arkama alırken her 24 Eylül ' de hazanla dost olup hep yaprak döktüm. Sonbaharla da sırdaş, hep ağladım.
Çünkü o gün ,yıllar öncesinin benim ve ailemiz için simsiyah bir günü.
Canım babam, o gün aramızdan sonsuza dek ayrıldı. O tarih, değerli babamız seni, bizden alıp götürdü. Ama yüreğimizden sokemedi. Unutturamadi. Çocuk kalbim yaralandı. Gençlik yıllarım, özlemini derinlestirdi. Seni, kısacık buluşmamızda çok ama çok sevdim. Genç yaşında hayata veda edişin bize acıların en derinini yaşattı. Seni, çok özlüyorum. Benim asil, adam gibi adam Babam!
Ruhun şad olsun...Mekanın cennet...RABB'IM rahmetler eylesin...Unutulamaz, Unutulamazsin...
" Her sonbahar gelişinde,sarı sarı yapraklar,
Kuru dallar arasında sen gelirsin aklıma "Diye,ne güzel yorumlardi rahmetli Yıldırım Gürses" Sonbahar Rüzgarları " eserini. Iste, benim sonbaharım. Sonbahar Rüzgarım. Hazanim. Güz Mevsimim. Babasını küçük yaşta kaybetmiş Hülya Murat ' ın