14 Ağustos 2001'de Türkiye'nin 39. partisi olarak kurulan AK Parti, siyaset sahnesinde 23 yılı geride bıraktı.
Parti, 23. Kuruluş yıldönümünü Ankara'da düzenlenen programda kutladı.
Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Ak parti ile kazındıklarını tek tek sıraladı.
Bir hakkı teslim etmek gerek ki Türkiye Ak parti ile birlikte başta özgülükler olmak üzere hemen her alanda önemli kazanımlar elde etti.
Şimdilerde biraz tökezlese de sağlık, ulaşım, eğitim, toplu konut, sosyal destekler ve hayatın hemen her alanında ciddi atılımlar ve reformlar yaşadık.
Eski Türkiye diye adlandırılan yokluk, kıtlık, kuyruk ve yasaklar geride kaldı ve ülkemiz yepyeni bir görünüm ve hizmet anlayışına kavuştu.
Yine bu süreçte katsayı engeli kalktı, hem üniversite hem de kamuda başörtüsü serbest bırakıldı, Necip Fazıl’ın ve tüm Müslümanların hayali olan Ayasofya hizmete açıldı, bir dönem hor ve hakir görülüp “öteki” muamelesi yapılan insanlar; Cumhurbaşkanı, başbakan,bakan, milletvekili, genel müdür oldu.
Peki, bu 23 yılın kazanımları yanında kaybedilenleri de yok muydu?
Biz burada olaya sadece ekonomik ve maddi olarak bakıp, dolar şuradan buraya çıktı, petrol bilmem kaç kat arttı, asgari ücretin alım gücü şu kadar düştü gibi bir maddi mukayese yapmak istemiyoruz. Elbette bunların da hepsi doğrusudur ve Ak Partinin hanelerine artı ya da eksi yazılmıştır ve halkımız da bunun karşılığını olumlu ya da olumsuzluğu sandıkta vermiştir.
Ancak bizlerin dikkat çekmek istediği asıl kayıp; ruh ve dava bilincinin kaybolması, bunun yerine dünyevileşme, çıkar, haz, yolsuzluk ve usulsüzlüklerin artması ve Ak Partinin savunduğu manevi ilkelerin alabildiğince aşındırılmasıdır.
23 yıl önce Ak Parti teşkilatlarında görev almanın manevi mutluluğu ve mesuliyet duygusu bugün ne yazık ki yok. Bugün özellikle partinin en alt kesiminden en üst tabakasına kadar tüm teşkilat mensuplarının bu partide bulunmalarının tek sebebi var. Ya kendileri için siyasi bir ikbal planlaması yapmak ya da partinin imkanlarını kendisi ve yakınlarına kullandırmak.
İstisnaları az da olsa elbette vardır ama bugün Ak parti teşkilatlarının birinde görev almak isteyen ya da belediye ve il genel meclisi üyesi olmak isteyenlerin hemen hepsinin zihin arka planında özel çıkar ve menfaat duygusu var.
Erdoğan için canını vereceklerini söyleyenlerin birçoğu samimi de değil. Hele partideki görevine bir son verilsin bakın neler söyleyecek, nasıl hakaretler yapacaklar. Bunun birçok örneğini hem ulusalda hem de yerelde görmedik mi?
Ak Parti bu ülkeye maddi birçok hizmet kazandırmış olmakla birlikte, kuruluş felsefesi ve erdemliler hareketi adıyla yola çıktıkları günle bugünkü anlayışı arasında uçurumlar var.
Bugün parti yöneticileri ve teşkilat mensuplarının Erdoğan’ın “dava” dediği misyon ve hedef ile uzaktan yakından ilgileri yok ve kalmadı.
Teşkilatçılığı ve Erdoğan misyonunu; göstermelik ziyaret ve bunlarla ilgili resim paylaşmaya indirgeyen, protokolde poz vermeyi partiye hizmet sayan, bakanların etrafında dolaşmayı marifet gören, bulunduğu bu görevi,oğlu kızı, damadı ya da yakınlarına iş bulma basamağı olarak gören bir Ak Parti ve AKP’liler var şimdilerde.
Evet, ülke 23 yılda çok şey kazandı ama Ak Parti çok şey kaybetti. Kendi kaybetmekte kalmadı üzerine oturdukları manevi müktesebata da oldukça zarar verdiler. Artık insanlar mütedeyyin ve inançlı kesimlerden kaçar hale geldiler. Çünkü birçoğu dini kullanarak yolsuzluk, usulsüzlük yaparak hem bu müktesebata hem de partiye zarar verdiler. Kaybedilen sadece samimiyet, fedakârlık ve adanmışlık değildi. Kaybedilen dava bilinciydi. Kaybedilen ahlaki değerlerdi. Kaybedilen uğruna mücadele edilen İslami umdelerdi. Ve kaybedilen Ak davanın ak ruhuydu.
Ak Parti, önümüzdeki süreçte ekonomiyi düzletse dahi manevi kayıpları nasıl düzeltecek, bugünden sonra baştan aşağı teşkilat mensuplarına helal-haram hassasiyetini verebilecek mi, komisyon karşılığında iş insanlarına kamudan ihale peşkeş çekmenin yanlışlığını dile getirip bunları yapanları bünyesinden atacak mı, teşkilatları kendi çıkarlarını düşünen dünyevileşmiş isimler yerine hakkı ve doğruyu cesurca haykıracak isimlerden oluşturma iradesini gösterecek mi bakıp göreceğiz.
Ancak gördüğümüz ve izlediğimiz kadarıyla bunlar Cumhurbaşkanı Erdoğan’a rağmen yapılıyor. Ve yine gözlemlediğimiz kadar Erdoğan da bunları bilmesine rağmen düzletilmesi yönüne adım atamıyor ya da belirli lobiler tarafından sunulan göstermelik gerekçelerle özellikle attırılmıyor.
Tüm doğru ve yanlış işlerine rağmen Ak Partinin 23. Kuruluş yıldönümü kutlu olsun. İfade ettiğimiz gibi Ak parti, 23 yıl boyunca getirdikleri yanında birçok değerimizi de götürdü. Umarız Ak Parti öz eleştirisini erken yapar da gerekli adımları atar!