Serkan GÜRTÜRK

Bahçeli'nin Çağrısı Terörü Durdurur mu?

Serkan GÜRTÜRK

Çok yoğun ve gündemin sık sık değiştiği günler yaşıyoruz. Özel hastanelerin yeni doğan ve yoğun bakım ünitelerinde sırf devletten 8 bin TL alalım diye on bebeğin öldürülmesi, Bahçeli’nin Öcalan’ı meclise gelip terörün bittiğini açıklaması önerisi ve son olarak da TUSAŞ’a hain saldırı.
Birinci olay, ülkenin sağlık sektörünün geldiği nokta ve kamu kurumlarının denetimsizliğini ve çürümüşlüğünü ortaya koyarken, MHP Lideri Bahçeli’nin çağrısı ise başta milliyetçi çevreler olmak üzere tüm kesimlerde şok etkisi oluşturdu.
Bahçeli durup dururken Öcalan’ın terörün bittiğini ve PKK’nın feshedildiği meclise gelerek DEM sıralarında bunu ifade etmesini istemesi, tüm ezberleri bozan, milliyetçi cenahı olduğu gibi DEM kesimlerini de ters köşe eden bir çıkış oldu.
Bahçeli’nin bu çağrısı devlet aklının bir ürünü müydü yoksa Erdoğan ile görüşülüp ortaya attıkları hazırlanmış bir proje mi idi bunu önümüzde günlerde göreceğiz.
Ancak görünen o ki bu açıklama ülke genelinde ve hemen her parti tabanından tepki gördü. Ak Parti ve CHP’nin “terör bitecekse…” ile başlayan cümlelerle bu yaklaşıma yakın durduklarını gösterse de her iki partiden de Bahçeli’ye tepki var. Bu konu nereye evrilir ve urgan muhabbeti nerede son bulur önümüzdeki günlerde göreceğiz.
TUSAŞ’a yapılan hain terör saldırı ise zamanlaması açısından da önemli. Ülkemizin 50 yıldan beri uğraştığı ve çok sayıda şehir verdiği terörle mücadele eden, son yıllarda ise teröristleri inlerinde öldüren İHA ve SİHA’ların üretildiği TUSAŞ’a yapılan saldırının mesajı ve amacı çok net ve açık.
Türkiye son yıllarda savunma sanayi alanında kendi ihtiyaç duyduğu İHA, SİHA, savaş uçağı, tank ve daha birçok cihazları kendi üretmekle kalmayıp başka ülkelere de ihraç ederek dünyada da sektörün önemli bir aktörü oldu. 
Üretiyor, daha ucuza satıyor ve bu anlamda da önceden bu cihazları satan firmaların rakibi oluyor. Bununla da kalmıyor ülke içi ve sınır ötesinde teröristlerin başına bombalar yağdırıyor. 
Bugünlerde engellenmezse yarınlarda TUSAŞ bir dünya devi olarak sektörün bir numarası olacak. Elbette bu küresel güçler ve savunma sanayi üretimlerini elinde bulunduran baronların uykularını kaçıran bir olaydı ve asla buna geçit verilmemeliydi.
Yapılan hain saldırı sonrası bugüne kadar savunma sanayi yatırımlarına şaşı bakan çevrelerde de bunlara sahip çıkma ve gurur duyma duygusunu getirdi. Damat motifi üzerinden yok sayılan hatta zaman zaman küçümsenen savuma sanayi yatırımlarımız ve ürünlerimiz şimdilerde her kesimin göz bebeği olarak gördüğü ve asla söz söylemediği bir konuma yükseldi.
Son bir haftada yaşananlar da gösteriyor ki ülkemizi zor bir süreç bekliyor. Terörü bitirme düşüncesi ile geçmişe sünger çekmek elbette şehitlerimizin kemiklerini sızlatacaktır. Bugüne kadar verilen mücadeleciyi yok saymadan ve terörün baş aktörleri ile pazarlıklar yapılmadan, her şeyden önce de devlet aklıyla yapılacak görüşmeler sonucu terör bitirebilecekse buna varız.  Ancak bunun dışındaki öneri ve adımların doğuracağı yeni sancı ve sorunları bugünden görenler olarak dikkatli ve temkinli davranmak durumundayız. 
Ülkemizin doğusunun da batısının da Türkün de Kürdün de barışa ve huzura ihtiyacı var. Bunun yolu da demokrasiden ve siyasi kurumlar ile bölge halkından geçiyor. Bu gerçeği görerek adımlarımız daha dikkatli atmak zorundayız.
 

Yazarın Diğer Yazıları