Belediyelerde iflasın eşiğine gelen CHP, demokrasi ve delegenin özgür iradesini kurultayda gerçek olarak sandığa yansıtamadığı yönünde de ciddi bir sınav veriyor.
Bilindiği gibi CHP'nin 38'inci Olağan Kurultayı'na ilişkin soruşturma başlatılmıştı. Aralarında Ekrem İmamoğlu'nun da bulunduğu 86 kişinin ifadeleri alındı. Yine şüpheliler arasında CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile gazeteciler Şaban Sevinç ve İsmail Saymaz da bulunuyor.
Bugüne kadar 21 kişinin tanık sıfatıyla ifadesi alınan soruşturmada, tanık beyanlarında geçen kişilerin hesap hareketlerinin incelenmesi için Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı'ndan (MASAK) gelen raporun dava dosyasına girmesinin ardından tanık beyanları, MASAK raporu, SGK kayıtları, tapu kayıtları ve ilgili evraklar dikkate alınarak 86 şüphelinin ifadeleri alındı.
Soruşturma kapsamında şüphelilerden CHP Genel Merkez avukatı Çağlar Çağlayan da ifade verdi.
Bilindiği gibi şaibeli olduğu ve iptal edileceği bilinen kongrede, sırf Kemal Kılıçdaroğlu’nu kaybettirerek İmamoğlu’nun kazanması için CHP delegelerine "oy karşılığında para, telefon ve ev verildiği" iddiaları çok konuşulmuş ve itiraflar gelmişti.
Kurultayda, Özgür Özel'e karşı yarışı kaybeden bir önceki dönem CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile eski CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, soruşturma kapsamında 'tanık' sıfatıyla ifade verecek.
812 delegenin oyunu alarak genel başkanlığa seçilen Özgür Özel'e karşı, dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 536 oy ile seçimi kaybetmişti.
Yaşanan bu şaibelerden sonra Kılıçdaroğlu, 'şaibe' iddialarına ilişkin olarak mevcut CHP yönetimini eleştirmiş ve “Parti yönetiminin şeffaf olması ve açık ve net bir açıklama yapması gerekir. Yapmıyorsanız, sükut ikrardan gelir; o zaman başka bir şey var demektir burada. Bir şey varsa, kesinlikle partinin kirlilikten arınması gerekir,” sözlerini dile getirmişti.
CHP’nin başına İmamoğlu’nun delegelere çıkar sağlayıp oylarını alması operasyonu ile gelen Özgür Özel de kendisini Kılıçdaroğlu’na karşı seçim kazanmış muzaffer Romalı komutan edasıyla görmüş, ancak İmamoğlu’nun tüm CHP’yi dizayn etme adımlarını görünce kendisinin emanetçi genel başkan olduğu gerçeği ile yüzleşmişti.
İmamoğlu’nun yolsuzluk iddialarıyla cezaevinde olması, parti içi öne çıkma ve ipleri elinde bulundurma çabalarını bir süreliğine rafa kaldırmış gibi gözükse de cezaevinden çıktıktan sonra İmamoğlu’nun CHP’de tek ses, tek nefes halinde hareket edeceği; CHP’nin resmi Cumhurbaşkanı adayı yanında, CHP’nin doğal lideri olarak kendisini ilan edeceği ifade ediliyor.
Halka hizmette herhangi bir başarı hikâyesi yazamayan, belediyeleri batıran ve iflasın eşiğine getiren CHP zihniyetinin, İmamoğlu’nun sözde mağduriyeti üzerinden bir başarı hikâyesi yazma gayreti ve hevesi, önümüzdeki günlerde yolsuzlukların ortaya saçılan belgeleri ile hezimete dönüşebilir.
Kısaca, CHP’nin hikâyesi İmamoğlu ile başladı, İmamoğlu ile bitebilir!