Seçimlere kısa bir süre kala siyasi partiler ve adaylar sahada daha bir görünür oldular. Seçim sürecinde sahaya ve bayraklarla cadde ve sokaklara hâkim olan CHP ve onun adayı Gürsel Erol oldu. Erol tecrübesini konuşturdu ve diğer partiler adaylarını belirleme sürecindeki rehaveti fırsat bilip alanları süsledi.
CHP’den sonra sahada kendini gösteren Saadet Partisi oldu. Saadet Harput’un burçlarından şehir merkezindeki bulvarlara kadar birçok yerde bayrağını dalgalandırdı.
Saadetten sonra Hüdapar göründü caddelerimizde. Renkli bayrakları ile caddelerimiz biraz şenlenirken,MHP’nin bayrakları kendine yer bulmaya çalıştı. Ardından İyi parti devreye girdi ve sokaklara renk cümbüşü sahne oldu.
Şehrin ana arterlerinde bayrak yarışı olurken gençleri en çok olan Ak Parti sahaya girmekte oldukça nazlandı. Günlerden bu yana adayları belirlenen ve sahada çalışma gerçekleştiren Ak parti ısrarla bayrak asma olayında kararsız kaldı.
Sonra ne mi oldu? Gazi caddesi Başbakan’ın mitingi öncesi panayır alanına döndü. Gazi Caddesinden geçenler aynı güzergâhta ve üst üste asılmış parti bayraklarını görünce şaşkına döndü. Çünkü 6 parti bayrak asmıştı,ama her bir bayrak diğer bir bayrağı gölgeliyor, dal dalıyordu. Ak Parti bayrakları da en son asıldığı için en arka planda kalmıştı.
Elbette sokaklara asılan parti bayrakları seçimin kaderinde çok da etkili değil. Ancak her partinin müntesibi kendi misyonuna hizmet eden partisinin bayrağını caddede görmek ister. Yeni seçmenler getirmese de kendi sabit seçmenine psikolojik moral verir ve onların kendilerine güvenmesini sağlar. Ak partinin kendi aldığı erken seçimlere ne kadar hazırlıksız yakalandığını Elazığ teşkilatında bir kez daha görmüş olduk.
Ak Parti teşkilatları ve Milletvekili adaylarının seçimlerde etkin çalışmalar ortaya koyamamasının bir göstergesi de seçim propaganda ve siyasi çalışmalarını 3.sıra adayı Zülfü Tolga Ağar’ın mahallelerde gerçekleştirdiği programlara gitmekten ibaret görmeleridir. Ak Parti’nin tabanını ve 2002 yılından beri samimiyetle ve karşılıksız desteklemesini bir anda göz ardı ederek Zülfü Tolga Ağar’ın programına katılan hemşerilerimize hitap etmekten ibaret gören bir propaganda anlayışı ve teşkilat çalışmaları eksik olan ve önemli bir kitleyi de yok sayan bir anlayıştır.
Ak Parti’nin gönlü kırılan ve gücenen tabanını geri döndürmeye yönelik hiçbir çalışma olmazken, adayların samimi tabana yönelik biraz da gönül alma, el sıkma çalışmalarına yoğunlaşmaları gerekirken, yıllardan beri güçlü bir şekilde kendilerini destekleyen ilçe ve beldelerde daha etkin çalışmalar yapma yerine kolaycılığa kaçarak hazır topluluklara konuşma ve bunu siyasi bir çalışma olarak görme kendi kendini aldatmaktır.
Yine gündeme gelen diğer bir sorun Ak Parti Elazığ İl Başkanlığı Yerel Medyamızı Milletvekili Adaylarının çalışmaları ve programları ile ilgili bilgilendirmiyor. Sadece Zülfü Tolga Ağar kendi çalışma, ziyaret ve gezilerini yerel medyaya servis ediyor.Bu sorun hep vardı ve en önemli süreçte de de devam ediyor.Çok büyük bir eksiklik Ak Parti için …
Ak Parti Zülfü Tolga Ağar’’ın rüzgârını da arkasına alıp kendi dinamiklerini de harekete geçirerek sonuca odaklanmalıdır. Bunun için siyasi aktörlerin kendileri seçmenmiş havalarından çıkıp talep eden ve gönül kazanma yolunda yol yürüyen manevi sorumlulukları da olan kişiler olduklarını asla unutmadan kalplere girmeleri gerekmektedir.Özellikle Ak Parti İl Başkanı Ramazan Gürgöze için bu seçimler ayrı bir önem arz ediyor.Eğer olumsuz bir sonuç çıkarsa bunun ilk faturası kendisine ve ekibine kesilir. Zaman kısa olmasına rağmen süreç hala devam ediyor.Cumhurbaşkanı üzerinden gelecek oyların dışında Ak Partiye gelecek her oyun sahipleneni mutlaka olacaktır.Eğer 5-0’ın dışında bir sonuç çıkarsa 2019 Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde Ramazan Gürgöze’nin Elazığ Belediye Başkan Adaylığı tartışma konusu olur.Ama sonuç 5-0 olursa eli daha bir Güçlü olur!
