19 yıldan beri ülkemizi yöneten ve birçok alanda önemli hizmetleri hayata geçiren Ak parti hükümetlerinin en zor dönemi, başkanlık sistemine geçilen yeni dönem oldu.
Geçmişte hep hizmetler ve yeniliklerle anılan Ak Parti son üç yıldan beri hep yolsuzluk ve usulsüzlükle anılır hale geldi.
Ak Parti’nin Bakanları, bürokratları ve önce gelen isimleri, son üç yılda hizmetle anılmak yerine usulsüzlükler, üçer-beşer maaşlar, adres teslim ihaleler ve bunlardan alınan komisyonlarla anılmaya başlandılar.
Son zamanlarda halkın Ak Partiyi değerlendirme ve kabullenme kriterleri yaptığı hizmetler değil, sıklıkla gündeme gelen ve merkezinde çıkar ve para olan olaylarla değerlendiriliyor.
Bu değerlendirme sadece muhalif partilileri değil Ak Parti tabanını bile kuşatmış durumda. Düne kadar partisine ve davasına toz kondurmayan samimi dava erleri, yaşanan olaylara biraz mahcup biraz tedirgin ve oldukça karışık duygular içindeler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve onun hedeflerine yürekten inanan samimi taban, ne yazık ki aynı duyguları ve güveni başta Bakanlar olmak üzere siyasilere ve bürokratlara güvenmiyor.
Son zamanlarda mafya-siyaset-medya üçgeninde dönen çıkar ilişkisi ve rant çarkının ortalıklara saçılması ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın milli ve manevi hedeflere ulaşma samimiyetin ve gayretinde ne kadar yalnız ve ne kadar aldatılan ve gerçeklerin kendisinden saklanılan bir lider olduğu bir kez daha gözler önüne serildi.
Ak Parti’nin yerel birimleri, Belediyeleri ve teşkilatları bu sıcak günlere aldırış etmeden hizmetlerine ve halkla buluşmalarına devam ederken, birilerinin bu ulvi davayı şahsi çıkarlarına alet etmesi ve bunun ortaya çıkmasıyla heba ediliyor.
Ak Parti’nin artık hizmet siyaseti söylemini biraz askıya alıp “güven siyaseti”ne dönmesi lazım. Artık en önemli hizmet bile vatandaşta heyecan oluşturmuyor ve hatta “acaba bu ihale ile kime rant sağladılar” çekincesi ile değerlendiriliyor. Kaldı ki 20 yıl süreyle yapılan çok sayıda hizmetle muhatap olan halkın hizmetlere karşı bir doygunluk ve bunun yansıması bir memnuniyetsizlik yaşadıklarını bizler de görüyoruz.
Vatandaşın, devasa Avrasya tüneli hizmetine karşı memnuniyeti, TRT Genel Müdürü ve daha birçok bürokratın üç yerden maaş alması gerçeği ile yerle yeksan oluyor.
Bu gerçekler de gösteriyor ki 2023 seçimlerine kadar Ak Parti’nin hizmetler yerine yeniden güven tesis etmeye yönelik adımlar atması ve kendisine yük olan ve zarar veren kişilerden bir an önce kurtulması lazım. Bu yapılmazsa ve yara metastaz olursa korkarız ki tüm vücut iflas eder ve hastayı kaybederiz.
