HERKESİN DERDİ ELAZIĞ OLMALI

Yaşadığımız depremin ardından yaraların sarılması konusunda hemen her kesimin ortaya koyduğu fedakârlıkla birlikte deprem sonrası oluşacak diğer sorunların çözümüne dair fikirler beyan edildi. Sosyal medyada ya da kendi bulunduğu görevin kendisine yüklediği sorumluluk gereği açıklama yapan siyasi, STK ve diğer yöneticilerin beyanlarının hepsinin temelinde Elazığ sevdası ve Elazığ’ın bir an önce ayağa kaldırılması gerçeği var.
 İçi yanan ve gördüğü manzaralar karşısında zaman zaman eleştiri boyutunu aşan ve hakarete varan beyanlar olsa da genelde ortaya konan teklifler hep iyi niyetle ortaya konmuş dilek ve temenniler.
 Acı günler de elbette geçecek. Yaşadıklarımız bir gün unutulacak. Önemli olan burada kimin nasıl ve nerede durduğu. 
 Depremde en çok aktif olması beklenen Ak partili siyasilerdi ve gerçekten de önemli bir gayret ortaya koydular. Hem bakanlar hem milletvekillerimiz hem belediye başkanımız hem de il teşkilatımız olağanüstü bir gayret ortaya koydular. MHP il teşkilatları kadar diğer siyasi parti temsilcileri de hep sahada oldular ve halkımızın acısını hafifletmek için gayret gösterdiler.
 STK’lar AFAD deposuna gelen tüm yardım malzemelerinin depremzedelere ulaştırılması noktasında büyük bir performans sergilediler. Her bir STK kendisine verilen mahallelerdeki tüm eksiklikleri giderme noktasında önemli bir görev ifa ettiler.
 Barınma ve yardımların dengeli ve adil bir şekilde dağıtılıp dağıtılmadığı hususlarında zaman zaman eleştiriler yapılsa da benzer durumlarda bu tür aksaklıkların olmasını da doğal karşılamak gerekir.
 İhtiyacı olmadığı halde çadır, yatak, battaniye, gıda kolisi alıp istifleyenlerin olduğu zaman zaman sosyal medyaya yansıdı belki ama bu sorun daha çok yardım dağıtanlar da değil ihtiyacı olmadığı halde bu tür şeylere tenezzül eden karaktersiz ve şahsiyetsiz insanlarımızın insafsızlığıydı. Ve elbette bunun ilahi cezasını da bir gün çekecek ve belki de gerçekten bu malzemelere ihtiyaç duyacağı günleri görecektir.
 Şimdi her sokak toz duman, her sokakta taşınma telaşı ve her yıkılacak gibi duran binaların sırasıyla yıkılması süreci devam ediyor. Yıkılan sadece binalar değil elbet. Yıkılan umutlar ve yok olan yılların anıları… Birçoğu gözyaşlarıyla izliyor içerisinde yıllarca yaşadığı ve birçok anı biriktirdiği evlerini.
 Deprem, öylesine bir ikazda bulundu ve binalarınızı sizlerin yenileyeceğiniz ve güvenli yeni binalar yapılar haline dönüştüreceğiniz yok ama 6.8 ile ne hale geldiğini görün diyerek bizlere yol açtı ve görev biçti. Şimdi bu krizi fırsata çevirme zamanı. Artık üç-beş kuruşa bakmadan ve küçük hesaplar yapmadan sadece güvenli binalar yapmanın derdinde olmalıyız.