Çarşamba günü saat 10.46’da yeni bir depremle daha yüzleştik. Elazığ, 2020 depremiyle birlikte yaşadığı üç şiddetli ve yıkıcı depremin ardından kendisini yeni depreme hazırlamıştı.
24 Ocak 2020 depreminde 6.8 şiddetiyle depremin tüm olumsuzluklarını yaşayan, binlerce binasının ağır hasarlı olması ve yaşadığımız can kaybının ardından 6 Şubat 2023 depremlerini de yaşayan Elazığ, bu süreçler sonunda yapı stokunu önemli oranda yenilemişti.
2020 ve 2023 depremleri sonrası TOKİ’nin özellikle zemini sağlam ve şehrin çeperlerine inşa ettiği yeni konutlar hem kurulduğu alanlar hem de güvenli oluşları sebebiyle büyük takdir toplamıştı.
Her ne kadar yüklenici firmaların sorumsuzlukları ve ihmalleri ile basit sorunlar yaşansa da halkımız sırf güvenli oluşlarına karşın ufak-tefek eksiklilerine rağmen yeni binalarını benimsemişlerdi.
Yemişlik,Çatalçeşme, Gümüşkavak, Güneykent,Aksaray ve Zafran rezerv alanlarına yapılan TOKİ konutları şehrimizin dört bir yana gelişmesiyle birlikte insanlarımızın güvenle oturduğu yeni yerleşim alanlarının doğmasına sebep olmuştu.
Devletimiz Elazığ’da bugünde yaşanan tüm depremlerde olduğu gibi Çarşamba günü yaşanan depremde de anında halkının yanında oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan depremi şiddetli hisseden Elazığ, Malatya, Şanlıurfa Valileri ve Belediye Başkanlarını anında arayarak hem bilgi aldı hem de ihtiyaçlarının ne olduğuna dair sorular sorarak giderilmesi için talimat verdi.
İçişleri Bakanı, Çevre ve Şehircilik Bakanı, İçişleri Bakan yardımcısı ilimizle yakından ilgilendi. Yine olaydan birkaç dakika sonra AFAD’da toplan kiriz masasında alınan kararlar anında sahaya yansıtıldı.
İlimiz Valisi Numan Hatipoğlu, Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları ve diğer yetkililer sahada incelemeler yaparak hem hasarlı binaları tespit ettiler hem de halkın yanında olduklarını gösterdiler.
Tüm bu yaşananlar ve panikle birkaç hemşerimizin hafif yaralanması dışında herhangi bir olumsuz durum olmadan çok şükür atlattık.
Bu olayda gösterdi ki Elazığ’ın artık çürük bina sorunu yok. Dört deprem yaşayan ve bunların tahribatıyla yenilenen binalarımız, depremden başarı ile çıktı.
İlimiz depremle ilgili sorununu ciddi anlamda çözüldüğüne göre sırada özellikle Tunceli’de beklenen büyük bir depremden etkilenecek insanlarımız en kısa sürede yardım, arama kurtarma hizmeti göndereceğimiz lojistik merkez projesine yoğunlaşmamız lazım.
Tunceli ve Yedisu bölgesinde beklenen depreme en yakın olan il olarak Elazığ’da kurulacak bir lojistik merkez, hem olası can kaybını hem de kısa sürede yardım ulaştırtılmasını sağlayacak bir hizmet olacak.
Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İdris Alan, son bir yıldan beri bu önemli ihtiyaç için çağrılarda bulunuyor. Bölgenin yaşayacağı depremde bu merkezin önemini anlatmaya çalışıyor. Başkan Alan’ın büyük bir sorumluluk ve ferasetle ortaya koyduğu bu proje ile ne yazık ki hala ciddi bir çalışma yok.
AFAD il Müdürü Giyik’in “lojistik merkezden depo kastediliyorsa bunlar bizde zaten var” açıklaması aslına olaya ne kadar sığ ve yüzeysel bakıldığının da bir göstergesi. Giyik keşke bu açıklamayı yapmadan önce lojistik merkez ile ne kastediliyor diye bu konuda bir araştırma yapabilseydi. Aslında bu açıklama, böylesi önemli bir konuda bürokratların nasıl bir ufuksuzluk gösterdiğinin de acı yüzü oldu.
Umarız siyasilerimiz de il müdürü gibi olayı depo olayına indirgemez ve “zaten var” demez!