Ülkemizde başlayan siyasette yumuşama adımlarının ilimize de yansıyıp siyasilerin şehrin sorunlarının çözümleri etrafında kenetlenmesi gerektiğini geçtiğimiz hafta bu köşemizde dile getirmiştik.
Bu konuda ilk adımlar atıldı ve Ak Parti Milletvekilleri Prof. Dr. Erol Keleş, Ejder Açıkapı, Mahmut Rıdvan Nazırlı ile MHP Milletvekili Semih Işıkver’in Maden konusunda ortak çalışma yapacaklarına dair açıklamaların semeresi de anında geldi.
Ak Parti Milletvekili Mahmut Rıdvan Nazırlı ile Mhp Milletvekili Semih Işıkver, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile görüşerek, Maden’de yıkımların bayram sonuna kadar ertelenmesi ve bayram sonu tüm tarafların katılımlarıyla geniş katılımlı bir toplantı yapılarak ortak bir çözümde uzlaşılmasına dair karar alındı.
Yıkımların durdurulması ve yeni bir değerlendirme toplantısı yapılması, sorunu kesin olarak çözecek mi bilmiyoruz ama bu konuda siyasetin inisiyatif kullanması önemli ve memnuniyet verici bir gelişme.
Maden’deki doğal olmayan heyelana sebep olan fabrika atıklarının kaldırılması mümkün olur mu, kaldırılsa bile kaymanın önüne geçilebilir mi, boşaltılma kararı verildiğinde o bölgedeki ev ve iş yeri sahipleri için nasıl bir planlama yapılacak, yeni yerleşim yeri nereye kaydırılacak, tüm bu sorunlara sebep olan fabrika faaliyetlerine devam edecek mi, yaşanan mağduriyetlerden dolayı halka herhangi bir tazminat ödenecek mi gibi soruların cevap bulacağı geniş katılımlı toplantıdan mağdur olan Maden halkının lehine bir karar çıkacağını ümit ediyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP Lideri Özgür Özel, Erdoğan- Akşener görüşmeleriyle başlayıp ilimizde Maden ittifakı ile devam eden siyasette iş birliği ve sorunları birlikte çözme kültürünün yerleşik hale gelme eğilimi de gösteriyor ki Türkiye yeni dönemde tüm farklılara rağmen demokrasiyi içselleştirmeyi başarmış görünüyor. Bunun devamını diliyoruz...
FIRAT ÜNİVERSİTESİ
İlimizde 1975 yılında kurulan ve son yıllardaki atılımlarıyla hem akademik başarı, hem yayınlar hem de fiziki büyüme olarak önemli atılımlar gösteren ve uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan değerlendirmelerde çok sayıda başarı elde eden Fırat Üniversitesi, büyüme yolculuğuna devam ediyor.
Özellikle Prof. Dr. Fahrettin Göktaş’ın Rektörlüğü döneminde başlayan bu bilimsel atılımı gölgelemeye ve basite indirgenmeye çalışılan bazı çevrelerin acizliklerini de üzülerek görüyoruz.
Kendilerinin hayatta hiç bir başarısı olmayan, tüm ünvanlarını ideolojik tavassuta borçlu olan ancak kendilerine önemli kişi süsü verip bunu pazarlamada mahir olan bazı şahısların sosyal medya hesaplarında Fırat’ın bu başarılarını yok sayacak hezeyanlarda bulunmaları, kendi hırs, kin ve nefretlerini ortaya koymaktan öteye geçmeyen bir hasut bir tavır olarak ortada duruyor.
Reklamı kendinden menkul bazı şahısların ise “yeni rektör Elazığlı olsun” gibi bilimsellikten uzak şoven bir tavır takınması evlere şenlik. Prof. Göktaş’tan önce onlarca Elazığlı Rektörlerle ve yıllarca yönetildiği halde yerinde sayan bir Fırat Üniversitesi ortadayken, son yıllardaki tüm atılımların mimarı olarak mevcut Rektörün hakkını teslim etmek yerine durağanlığın, üniversiteyi aile boyu akademisyenlik arpalığına çevirenleri yeniden göreve davet etmek eğer çıkar ve maddi ilişkisi yoksa biraz değil epey saflık ve hatta körlüktür.
Üniversitenin son yıllarda elde ettiği başarılar ve yaptığı yatırımlar ile 800 yataklı yeni hastaneyi görmezden gelen bir kafanın ve beynin “illa da Elazığlı Rektör”demesi akıl tutulması ve şovenist bir körlüktür!
