Serkan GÜRTÜRK

Siyasi Beceriksizlik Ve İftira 'Akın'ı

Serkan GÜRTÜRK

Somut bilgi, belgelere ve aleniyete dökülmüş bir ilişkinin olmamasına rağmen zaman zaman bazı siyasetçilerin medya mensuplarını “satılık kalemler” ifadesiyle itham etmesi olayının son örneğini ilimizde yaşadık.
Saadet Partisi İl Başkanı Abdullah Akın, Elazığ Belediyesinin gerçekleştirdiği temizlik hizmetleri ve iş makinaları ihalelerinin usulsüzlüğünü dile getirmiş hatta bunu yargıya taşımıştı.
Muhalif bir siyasetçi için bu tavır ve adımları makul ve mantıklı karşılarız. Zira Türkiye’de muhalif parti olmak biraz da her şeye karşı çıkmak gibi algılandı ve uygulandı yıllarca.
Türk siyasetinden silinme noktasına gelen, bölünme ihtimaline karşı Genel Kongreye dahi gidemeyen bir partinin  İl Başkanı Abdullah Akın’ın özellikle ihaleye girip daha fazla bir bedelle almak için değişik atraksiyonlar yapan ancak ihaleye alamayan herkesin malumu bir firmanın gazına gelerek yalan yanlış bilgi ve beyanları kamuoyuyla paylaşması, doğal olarak bazı gazeteci, arkadaşlarımızın konuya eğilmesini ve ihale dökümanlarının incelemesini getirmişti.
Mavi Haber Gazetesi sahibi değerli dostum Ahmet Paki Kaymaz ile yine aynı gazetenin baş köşe yazarı değerli dostum Av. Cengiz Gülaç, haftalık gerçekleştikleri programda konuyu hem ihale yönetmeliği hem de hukuki açıdan değerlendirmiş ve ihalelerde hiçbir usulsüzlük olmadığı gibi günün şartlarına göre Belediye için oldukça avantajlı, kamu yararının yüksek olduğu ihaleler olduğunu rakamlarla ve benzer ihalelerle mukayese ederek açıklamışlardı.
Bu açıklamalarla tezlerinin suya düştüğünü ve bir firmanın gazına gelip boşa düştüğünü gören Saadet Partisi İl Başkanı Abdullah Akın, bir siyasetçi için acziyet ifade eden, yenilgiyi kabul eden mahcubiyetinin psikolojik travma ve tesiri ile “en iyi savunma saldırıdır” ilkesinden medet umarcasına bu değerli gazeteci arkadaşlarımızı “satılık kalemler” olarak tavsif etmişti.
Haber Ayrıntı olarak Saadet Partisi İl Başkanı Abdullah Akın ile ilgili geçmişten bugüne bizlerin de değişik haber ve yayınları oldu. Kendisinin medyaya bakış açısı kadar şahsi kapris ve kibrini de çok iyi bilir ve tanırız. Bu özelliğinden dolayı sadece birkaç yayın kuruluşuyla gerçekleştirdiği seçim süreçlerinin hepsinde başarısız olmuş ancak siyasi hırsları ve beklentileri onu her zaman ve her zeminde başka bir isim olmadığı için doğal aday ve il başkanı olmanın harisliğine itmişti.
Siyaset bir iddia işi olduğu kadar güven işidir. Siyasette güven kaybı yaşarsanız söylediklerinizin de çok kıymeti harbiyesi olmaz. Siz, sırf siyaset ve muhalefet yapayım diye kamunun tüm kurumlarından geçmiş, itiraz süreçleri gerçekleşmiş ve kamu yararına kesinlik kazanmış ihalelere şaibeli derseniz ne güvenirliğiniz kalır ne de siyasette bir iddianız olur.
Bizler, gazeteciler olarak siyasilerimizin,herhangi somut bir bilgiye dayanmadığı halde meslektaşlarımızı zan ve töhmet altında bırakacak söylem, iddia ve iftiralardan uzak durulmasının kendileri için iyi olacağını aksi takdirde siyasette alanlarının oldukça daralacağını hatta silinip gidebileceklerini ifade ediyoruz.
Meslektaşlarımız kamuoyunda tartışılan bir konu hakkında araştırmalar yaparak, benzer ihalelerle mukayese ederek, mevzuat ve hukuki yönleriyle bir olayı değerlenirmişse bu kamuoyuna ve kamuya olan bir sorumluluktur. Bu ulvi düşünceyi fikirlerinin hem de bir bedel karşılığında savunuyormuş gibi algı oluşturacak açıklamalar yapmak,siyasi acziyet olduğu gibi gazeteci arkadaşlarımıza yapılmış en alçakça bir iftira ve hezeyandır!O zaman bizde kendisine 2023 yılında Chp'den kiralık veya satılık Miletvekili adayı oldun deriz ve noktayı koyarız...
 

Yazarın Diğer Yazıları