Serkan GÜRTÜRK

SUKUTUN SESSİZLİĞİ

Serkan GÜRTÜRK

Alışılmış ve manevi yoğun geçen eski ramazanlara karşın malum salgın sebebiyle doya doya yaşayamadığımız bir mübarek ayı daha geride bıraktık. İbadet ayı olmakla birlikte yardımlaşma, dayanışma, kaynaşma, daha sıkı dostluklar ve arkadaşlıklar kurma, manevi yoğunluğu daha çok ve ruhumuzda efil efil esen gönül huzuruyla geçirdiğimiz eski ramazanları bu yıl çok özledik elbet.
Camilerin, dost sohbetlerinin, iftar buluşmalarının, yakın aile ve komşu buluşmalarının olmadığı bir süreçte hayatımızı genelde sosyal medya ve televizyonlar aldı. 

Ramazan ekranları belki bu yıl daha aktifti, özel programlar ve yeni diziler gösterimdeydi. Ramazanı daha dolu yaşamak için bazı kurumlarda kendi özel kanallarından ve YouTube sisteminden program yapma gayretine girdiler. Birçok belediye bu konuda etkili ve izlenebilir programlar ortaya koydu.
Elazığ Belediyesi de ön hazırlığı olmadığı ve işin ehli olmadıkları çok sırıtan acemice bir ramazan programı ile sosyal medyadan yarım ağız görüntü vermeye çalıştı.

Ramazanın ruhunu ve manevi iklimin yeterince teneffüs edilmediği cenahlarca hazırlandığı açık açık olan soğuk, ruhsuz ve irrite edici, her şeyi bilen kasıntısı ve üstenci bir üslupla yapılan programların 10 kişiden fazla izleyeni de olmadı zaten.
Ekmeği fırıncıya değil de kasaba yaptırırsanız olacağı budur. Ramazan iklimince, havasından ve maneviyatından uzak, daha çok sosyal demokrat, entelektüel olma kompleksine düşen, şehrin insanının duygu dünyasına yabancı aktörlerle olacak gibi değildi.

Her yapılan iş samimi olmalı ve bunu samimi insanlar yapmalı. Bu olmayınca, yani kalbe ve gönüle girme gibi bir gaile değil de göze girme gibi çıkarcı bir yaklaşımla yapılınca işler o zaman karşılık bulmaz ve bulmadı.
Sizi siz yapan değerler ve misyonlarla yola çıkıp sonradan hangi rüzgarlarla bilinmez ama yarınlarda siz ve misyonumuza değil destek, alabildiğince hakaret edecek birileri ile gidilecek yol ve yön yanlış olur. Siz onlardan istifade etmeyi düşünürken onlar sizin sırtınızdan nemalanmakla kalmaz, aynı sırtı zamanı gelir hançerlemekten de geri durmaz.
Onlar kendilerini bulunmaz Hint kumaşı olarak lanse eder ve bunda da epey başarılı olurlar. Sonuçta meslekleri bu. Önemli olan sizin ferasetinizin bu kişilikleri ne kadar tanıyabildiğiniz ve onlara ne kadar alan açtığınızla ilgilidir.

Frenk diyarlarının rüzgârı ile o diyarların kaynaklarından beslenen arkların suyu ile Medine gülü açmaz bu aziz diyarda.  Batıya ve onun değerlerine özenti halinde olan yüreklerden peygamberi bir nefes çıkmaz, İslami bir atmosfer asla doğmaz. Zorla ve adet yerini bulsun ve söz olsun torba dolsun kabilinden yapılan göstermelik faaliyetler o kutsi ruhtan vareste kalır ve kalmıştır.
Omzuna basarak yükseldiğiniz tabanın duyguları çok de önemli değilse ve sizler gün bugündür diyorsanız o zaman yapılacak tek şey sukutun sessizliğidir. Ancak bilinmelidir ki en tehlikeli anlar insanların sessizliğe gömüldüğü andır ve kıyamet yakındır.

Yorumlar 4
Yagmur 24 Mayıs 2020 00:47

Neye dayanarak neye göre kime göre saygısızca bir üslüpla hiç tanımadığınız insanlar hakkında kendinize göre haddsizce kararlar veriyorsunuz eleştiri yapma hakkını maksatınızı aşarak kendinizde buluyorsunuz Allah korkusu olmayan saygısızca birileri üzerinden prim yapmaya çalışan bir insansınız yaptığınız çok büyük bir suç hiç tanımadığınız bir insan hakkında tanımadan aile yaşantısını bilmeden hayatını sanata adamış bir insanı bu kadar seviyesizce eleştirmek sizin kalitenizi belirler. Elazığ’ım Aziz şehrim sizin gibi insanlara basıında yer vermemeli....

Masal 23 Mayıs 2020 18:55

Karagöz Hacivat gösterilerini kızımla beraber keyifle izlediğimiz bir program için yazdıklarınız çok ilginç..Sohbetler de türküler de ayrı bir keyif verdi.siz ne olmasını bekliyordunuz başka merak ettim gerçekten

Sinan Güngör 23 Mayıs 2020 11:03

Lokantadan yemek siparişi mi veriyorsun?Peygamberi bir nefes ve islami atmosferi bol bir program olsun diye seneye ilet Şahin Bey’e.Sanattan üsluptan emeğe saygıdan anlamayan herkese Elazığ’da köşe yazarlığı da verilirse senin gibi oluyor işte.Alışıksınız her yere Çemişgezeklilerin gelmesine tabi.Bir başkası hakkıyla bir yerlere gelince zorunuza gidiyor.

Yazarın Diğer Yazıları