Sürekli yazdığımız ve gündeme getirdiğimiz konuların başında turizm geliyor. Şehirlerin kalkınmasında turizmin önemini kavrayan ve bu konuda adımlar atan siyasilerimiz ve il yöneticilerimizin gayretlerini de görüyoruz.
Özellikle son aylarda Ak Parti Milletvekili Mahmut Rıdvan Nazırlı’nın bu konudaki gayret ve çabalarını da izlediğimizi ve takdir ettiğimizi sıklıkla ifade edip dile getiriyoruz.
İlimizin önemli turizm potansiyellerine sahip olmakla birlikte bunları değerlendirmede yeterince mahir ve etkin olmadığını sadece bizler değil hemen herkes söylüyor. Ve yine herkes bu fasit daireden çıkılması için adımlar atılması gerektiğini sıklıkla dile getiriyor.
Geçmiş beş yıllık süreçte adımlar atılması gerektiği cümlelerini ete kemiğe büründürüp eserler olarak gösteren tek yönetici Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları oldu.
Çok konuşmadan, ortalığı ayağa kaldırmadan, Harput üzerinde hamaset yapmadan, Harput’a ağıtlar yakıp karalar bağlamadan tüm vakurluğu ve mütevaziliği ile kalktı ve bir mum yaktı 2019 yılında. Yaktığı mum ile Harput yeniden aydınlandı, yeniden bir umut ve heyecan doğdu ve geçmiş geri döndü.
Geçmişte yarım saate tüketilen ve gelenlerde belli belirsiz bir hayal kırklığı yaşatan Harput, şimdilerde 4-5 saate tüketilemez, gezerek bitilemez ve her taşında tarih kokan doyulamaz bir turizm merkezi oldu.
Artık Harput’ta misafirlerimizi gururla gezdireceğimiz dördüncüsü yolda olan üç müzemiz var. Artık Harput’ta restorasyon çalışmalarıyla ihya edilen ve butik otel olarak kullanılan sivil mimariden örnek yapılarımız var. Kaderine terk edilen camilerin aslına uygun restorasyonuyla hizmete sunulan ibadet mekanlarımız var artık Harput’ta…
Bugün Harput’a Yahya Kemal’e nazire yaparcasına “Sana bir tepeden baktım Aziz Elazığ” dedirten Cam Seyir Terasımız var.
Ve bugün Ahmet Kaya’dan dinlediğimizde daha içli, duygulu ve hüzünlü bir türkümüzde konu olan ve o yokuşa tırmanırken kalbi dayanmayıp vefat eden bir gencimizin arkasından yakılan ağıta mekanlık eden Hüseynik’ten şehere çıkılan bir yolumuz var artık.
Ve yine bugün Harput’a dinleneceğimiz ve oldukça cazip fiyatlarla misafirlerimiz ağılayacağımız Arasta’mız var.
Bu çalışmalar devam edecek ve UNESCO kalıcı miras listesine girme adına yılgınlık gösterilmeden gayretler artarak sürdürülecek.
Bu çalışmalar devam ederken, ilimizin yöresel ürünleri ve gastronomi alanındaki zenginliklerini daha etkin bir şekilde tanıtılması ve pazarlanması konusunda da Milletvekili Mahmut Rıdvan Nazırlı’nın THY ile ortaklaşa yaptığı çalışmaları yakından takip ediyoruz.
Geçtiğimiz aylarda THY Genel Müdürü ve üst düzey yetkililerin ilimize yaptıkları çıkarmanın bir sonucu ve semeresi olarak geçtiğimiz günlerde bu kurumun uçaklarda yolculara sunulan ikramların belirlenmesi ve alımlarıyla ilgili heyet ilimize geldi.
Ticaret ve Sanayi Odasında gerçekleştirilen toplantıda bu konu siyasilerimiz, il yöneticilerimiz ve tüm paydaşlarla masaya yatırıldı.
THY yetkilileri haklı olarak alacakları ürünlerin yıl boyu arzının aksatılmadan yapılması gerektiğini, ancak bu ürünlerin doğallığının bozulmadan, coğrafi işarete konu olan özellik ve kriterlerin muhafaza edilerek verilmesi taleplerini dile getirdiler.
Bu toplantıda sadece yöresel ürünler değil, uzun uçuşlarda yolculara ikram edilen yemeklerde kullanılan sebzelerle ilgili de talepte bulunuldu ama bu konuda muhatap alınan firma ve kuruluşun kendilerini yolda bırakmama, ürünlerin teslimatı ve kalitesinde sorun yaşanmaması garantisini istedi.
THY yetkililerinin bu talebi aslında bizleri farklı bir gerçekle yüzleştirdi. Tamam Elazığ olarak bize özgü bazı ürünleri yetiştirip işliyor ve geleneksel yöntemle ve ambalajsız olarak satıyoruz ama bu mesele bununla bitmiyor.
Öncelikle bu ürünleri daha yüklü miktarlarda üretip, işleyip ve hepsinden önemlisi albenisi güzel olan ambalajlarla ve bizi anlatan bize özgü bir marka ile buluşturabiliyor muyuz? Ne yaman bir soru bu…
THY, çalışan sayısı ve hizmet verdiği insan sayısı ile bir dünya devi. Bu güçlü ve büyük yapıya tedarikçi olmanız için sizlerin de güçlü ve hazır olmanız lazım.
Bu konuda geçtiğimiz yıl ETSO bünyesinde kurulan ve gelinen noktada önemli başarılar elde eden ve kısa adı ETAK olan Elazığ Tarımsal kalkınma Kooperatifi modeli imdadımıza yetişebilir. Üreticilerden alınan ve işlenen ürünler, Baskil’de kurulu tesislerde standartlara uygun şekilde işlenerek hem talep eden kurumlara hem de tüketicilere ulaştırılabilir.
Bu konudaki gayretler güzel, süreç işliyor umutluyuz vefakat daha ilmek ilmek işlenmesi gereken bilhassa da şehrin turizmine ve ekonomisine katkısı olacak daha çok hayallerimiz var gerçekleşeceğine umudumuz olan.
