Geçtiğimiz haftalarda bazı muhalif kanallarda ısmarlama ve bedeli karşılığında yapıldığı oldukça sırıtan ve her cümlesinden iftira, kin ve nefret kokan bazı haberler gündeme düşmüştü.
Konuyu az çok bilen Elazığlılar bu haberlere itibar etmediği gibi haberleri yaptıranın ihanet ve nankörlükte bu kadar alçalabildiklerini gördükleri için de bunu gerçekleştirenlerden nefret etmişlerdi.
Elazığ’da her bir vatandaşın çok iyi bildiği gibi Prof. Dr. Yasemin Açık, hiçbir nebatatın ve otun bitmediği, bırakın tarım yapmayı keçilerin bile yürümekte zorlandığı bir dağı, ücretini ödeyerek ve her türlü yasal şartlarını yerine getirerek başka illerden daha cazip teklifler geldiği halde sırf kendi doğduğu topraklara hizmet etmek adına dolaylı olarak 10 bin kişiye iş ve aş olan bir çimento fabrikası yapmıştı.
Yasemin Hocanın sırf kendi gayretiyle ve bürokratik işlemlerle geçen zorlu yıllardan sonra dağın başına yükselen fabrikada eşinin dahi payı ve katkısı yokken, olayın dışındaki kardeşi, bu fabrikada hakkı olduğundan hareketle pay istemişti.
Yasemin Hoca, bu talebin haksız olduğunu, farklı gayrimenkullerde ortaklık ve mirastan kalan haklar olmasına rağmen Çimento Fabrikasının başından sonuna kendi girişim ve yatırımı olduğunu ifade etmesine rağmen, kardeşi bu gerçekler yerine farklı taleplerini sürdürmüştü.
Sürdürmekle kalmamış,kız kardeşini zorda bırakmak ve Ak Parti’den aday adayı olma özelliğinden hareketle muhalif kanallara haber yapılması yönünde siparişler verilmişti.
Tabi Elazığ halkı tüm gerçekleri yine tüm yalınlığıyla bildiği için bu haberlerin hiçbir anlamı ve karşılığı olmadı.
Prof.Dr Yasemin Açık, sırf annesinin sağlığı,ailesinin huzuru bozulmaması adına uzun süre sabretti ve sustu. Ancak tahammül mülkünün de bir sınırı vardı ve o sınır aşıldığı için bir basın açıklaması yaparak hem olayın gerçekliğini ortaya koydu hem de içini döktü.
Açıklama okunduğunda herkesin “bu kadar da olmaz” dediği bir haksızlık, yıpratma itibarsızlaştırma kampanyası ile karşı karşıya olduğu görülen Yasemin Hoca, Elazığlıların çok iyi bildiği, tanıdığı, bırakın yanlış yapmayı herkesin yardımına koşan, dağın başında yaptığı fabrika ile Cumhuriyet tarihi boyunda ilimize en büyük yatırımı yapan bir değerimizdir, altın kalbiyle de bu şehrin ablasıdır.
Fabrikayı kurduğu günden beri, devletin her yatırımcıya sağladığı arsa ve teşviklerden faydalanmayan, arsasını parasıyla alan ve bankalardan kredi dışında devletten herhangi bir destek almayan Prof. Yasemin Açık Hocamızın bu başarısını alkışlamak yerine haksızca itham ve ifratlarla yıpratılmasını seyirci kalmak vicdanla bağdaşmaz.
Elazığ’a birileri yatırım yapsın diye her türlü şirinliği ve yarenliği yapan bizler, devlete ve bizlere yük olmadan devasa bir fabrika kurmuş ve şehrin ekonomisine önemli katkı sunan ve içimizden biri olan Yasemin Ablamıza neden sahip çıkmayacağız ki?
Yıpratma haberlerini yapanlar da yaptıranlar da arkaik düşünce ve hırslarıyla bunların üzerinde tepinenler de bilmeli ki Yasemin Hoca bu şehrin değeridir ve asla yalnız değildir.