Başkan Akgün'den 'Malazgirt Zaferi'nden, 30 Ağustos Zafer Bayramı'na' Zafer Açıklaması

EKG Derneği Başkanı Akgün 'Türk milletinin asla esir edilemeyeceğini semaları süsleyen Türk Bayrağı'nın gönderden indirilemeyeceğini ve gök kubbeyi çınlatan ezan seslerinin dindirilemeyeceğini bütün dünyaya ilan eden, namusumuzu ve mukaddes değerlerimizi düşman saldırısından kurtarmakla kalmayıp aynı zamanda esaret altında bulunan diğer mazlum milletlere de ilham kaynağı olan, Malazgirt Zaferi'nden bugüne devam Zaferlerimiz ekseninde 30 Ağustos zaferimizi kutluyoruz.'

Başkan Akgün'den 'Malazgirt Zaferi'nden, 30 Ağustos Zafer Bayramı'na' Zafer Açıklaması
TAKİP ET Google News ile Takip Et

 

 

 

EKG Derneği Başkanı Akgün; “Türk milletinin asla esir edilemeyeceğini; semaları süsleyen Türk Bayrağı’nın gönderden indirilemeyeceğini ve gök kubbeyi çınlatan ezan seslerinin dindirilemeyeceğini bütün dünyaya ilan eden, namusumuzu ve mukaddes değerlerimizi düşman saldırısından kurtarmakla kalmayıp; aynı zamanda esaret altında bulunan diğer mazlum milletlere de ilham kaynağı olan, Malazgirt Zaferi’nden bugüne devam Zaferlerimiz ekseninde 30 Ağustos zaferimizi kutluyoruz.”

 

Türk Milletinin şanlı mazisinde büyük yeri olan Ağustos ayı Zafer Ayı” olarak nitelendirilir ki; 26 Ağustos 1071’de Malazgirt’te sadece Anadolu’nun kapılarının açılmamış, Malazgirt Zaferi ile gönül kapıları açılmış, İ'la-yı Kelimetullahdavasına hizmet eden ecdat, bu kutlu zaferle, gönlüleri fethetmiştir.

Ağustos ayı; “Malazgirt Zaferi” yanında, “30 Ağustos Zafer Bayramı” ile taçlanır. Aziz milletimizin “Ya Ölüm, Ya İstiklal” mücadelesindeki varoluş mücadelesinin tescili zaferi olması yönüyle de apayrı bir yer tutar.

30 Ağustos Zafer Bayramı; ecdadın “Hürriyet ve İstiklal” mücadelesindeki destansı zaferidir.

Hürriyet; ancak savaş meydanlarında kazanılan zaferlerle elde edilebilir.

Ecdadın kazandığı bu zafer; “Toprak uğruna ölen varsa vatandır.” diyerek, bizlere bir vatan, bir istiklal bırakmak isteyen;

İ'la-yı Kelimetullah davasına asırlar boyu hizmet eden, “Haçlı Dünyası”nın da bu hizmete duydukları tepkilerin hedefinde yok edilmek istenen Ecdadımız; Yüce Allah’ın, Kur’an da; "Sizinle savaşan düşmanlarla Allah yolunda siz de savaşın. Sakın aşırı gitmeyin. Çünkü Allah aşırı gidenleri sevmez."(Bakara-190), ve "Gevşemeyin, hüzünlenmeyin. Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz üstün olan sizlersiniz.” (Ali İmran-139),  ayetlerine dayalı yaşamayı şiar edinmiş, bu ihlas içerisinde 30 Ağustos’ta yokluklar içinde ve en ağır şartlar altında, yedi düvele karşı verilen mücadelenin, bu uğurda can veren sayısız ve isimsiz kahramanların yazdığı, tarihte benzeri görülmemiş bir destanıdır.

Türk Milleti’nin gerçek karakterini bir kez daha dosta düşmana gösteren bu zafer; yok edilmeye ve elinden bağımsızlığı alınmaya çalışılan bir milletin; var olma mücadelesinin, Türk Milleti’ni yok etmeye çalışan emperyalizme karşı, Türklüğün “ebedi bekâsının” zafer ilanıdır.

Bu zafer; Atatürk’ün önderliğinde, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü, devletin varlığı ve bağımsızlığı temelinde mücadele edenlerin, yokluğa, yoksulluğa, haksızlığa, işgale ve zulme baş eğmeyenlerin, inananların zaferidir.

Bu zafer; şanlı, şerefli ve necip Türk Milleti’nin “küfre ve zulme” karşı yüzyıllar boyu gösterdiği dik duruşun, en büyük abidelerindendir.

Bu zafer bir kez daha göstermiştir ki; Türk milleti, bağımsızlığına, birliğine yönelen her tür tehdidi, önüne çıkartılan her tür engeli en zor şartlarda dahi ortadan kaldırmış, en kritik dönemlerde de birlik ve beraberliğini korumuş ve bu birlik içerisinde önüne çıkan her engeli aşmıştır.

Küresel senaryoların yazıldığı/oynandığı bir süreçte, küresel eşkıyaların yönettiği terörün, sosyal ayrışmaya yönelen boyutlarını yaşadığımız olağanüstü günleri yaşıyoruz.

Küresel eşkıyaların yönettiği terörle amaçlarına ulaşamayışlarının yarattığı akıl tutulmasının tesirinde, kurguladıkları 15 Temmuz sürecinde yaşadıkları hayal kırıklığının, 24 Haziran seçimlerinde de başarısız kalışları, sonucu yönetemeyişlerinin psikolojisi altında kurgulayıp uygulamaya soktukları ekonomik terörü, bu süreçte oynadıkları “DOLAR” kur oyununu da bozduğumuz bir süreçte 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı idrak edeceğiz.

Bu süreçte, öncelikle; Milli Birlik ve beraberliğin temini, tesisi ve devamının sağlanması yönünde her bir ferdimizin mesuliyetinin farkında olduğu, her tür tahrik, tehdit ve tehlike karşısında duyarlı ve hazır olmamız gereken günlerde olduğumuzun farkında olmamızın önemine;

Bu farkındalık içinde, milli duruşun sürdürülmesi gerektiği, birlik ve beraberliğimize yeni vesileler oluşturmamızın ehemmiyetine;

Milli Bekamızın” teminat altına alınması yönünde vazifeye atılmak için, içinde bulunduğumuz imkân ve şeraiti düşünmeden, emir ve davet beklemeden, bu kutlu hareketin içerisinde yer almak gerektiğine dikkat çekeriz.

Bu vesileyle; Türk milletinin asla esir edilemeyeceğini; semaları süsleyen Türk Bayrağı’nın gönderden indirilemeyeceğini ve gök kubbeyi çınlatan ezan seslerinin dindirilemeyeceğini bütün dünyaya ilan eden, namusumuzu ve mukaddes değerlerimizi düşman saldırısından kurtarmakla kalmayıp; aynı zamanda esaret altında bulunan diğer mazlum milletlere de ilham kaynağı olan, 30 Ağustos Zaferimizi kutluyoruz.

Bu vesileyle; şahsım ve Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu adına, başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere, canlarını feda ederek. Aziz Milletimize eşsiz bir vatan bırakan aziz şehitlerimize rahmet niyaz ederken, gazilerimizi saygıyla anıyoruz.