Ahmet POLAT

Niye BESYO Okunur Ki?

Ahmet POLAT

Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Fakültelerine bağlı Öğretmenlik, Yöneticilik, Antrenörlük ve Rekreasyon bölümleriyle 4 yıllık eğitim ve uzmanlık eğitimleri verilmekte.
Buraya kadar her şey iyi güzel ama bu alanlarda mezun olan kişiler kendi alanlarında eğitim ve uzmanlık yapmaları gerekirken; işi bilmeyenler teknik kadroda, yönetimde ve tribünde yer bulmaktalar.

Bu daha çok spor kulüplerinde göze çarpmakta.
Herhangi bir kulübün başkanından, yöneticisinden ve teknik kadroda yer alan kişinin eğitimi düzeyi bence irdelenmeli.
Görev aldıkları alanlarda birer taraftar gibi davranırlarsa malum saha içerinde hakeme saldırı ve daha başka olaylara meydan verir.
Başta futbol olmak üzere sporun var olduğu her branşta uzmanlık eğitimi alan kişiler maalesef görev alamıyor ve görev alanlarda ya paralı iş adamı ya da kulübün sahibi.
Hafta sonları ya yeşil sahalarda ya da salonlarda spor kulüplerini takip ediyorum.
Dikkatimi çeken hususların başında bu konu yer alıyor.
Bu kıstasa bir dur denilmeli ve kurallar getirilmeli.
İşin içinden gelen kişiler salonda ya da stadyumlarda yer bulamazken; diğer taraftan baktığınızda protokol tribünü tıklım tıkış dolu.
Spor salonları ve stadyumlar taraftarlarla hınca hınç dolu olması lazım.
Fakat benim ifade etmek istediğim husus işin içinden gelenler neden arka planda bırakılıyor.
Bir başka düşünce de şu; neden işin içinde değiller ve görev almıyorlar? Diye…
Akıllarda kalan sorulara da cevap bulmak gerekir.
Ben spor alanında kısa süreli futbolculuk, hakemlik, antrenörlük ve yöneticilik görevlerinde bulunduğum için izlediğim müsabakayı her açıdan takip ediyorum.
Benim gibi olan çok sayıda kişi var.
Stadyumda ve salonlarda işin uzmanlarıyla beraber müsabakayı izlediğimde zevk alıyorum ve değerlendirmelerde de bulunuyoruz.
Maalesef ülkemizin ve ilimizin en büyük sorunlarından biri aslında tam olarak bu…
İşi ehline vermemek.

Spora yön verenler de işi bilmediği için skora yönelik hamleler yapıyorlar.
Yani kazanmak uğruna her şey mubahmış gibi müsabaka öncesi, müsabaka esnasında ve de sonrasında her türlü sözlü ve fiili hamleler yapılmakta.
Bu tür olaylarda sahne alınca; sizde izlediğiniz müsabakadan diskiniyorsunuz.
Spor organizasyonu o ilin tanıtımında en büyük faktör. 
Müsabaka öncesi ve müsabaka esnasında yapılan centilmenlik hareketler size her anlamda olumlu neticeleri doğuruyor.

Bu konuları işi bilmeyene anlattığınız zaman; ‘’Ne diyor bu yavvv’’ diyecektir.
Sporun içinden gelenler benim ne demek istediğimi gayet iyi biliyorlar ve başka başka konuları da kafalarından geçiriyorlardır.
Nedendir bilinmez bu işin eğitimini alan kısa adı ‘’BESYO’’ olan fakülte mezunları devreye alınmaz.
Yani şu soruda akla gelmiyor değil; ‘’Herkes olmuş BESYO mezunu’’
Yöneticilik ve Antrenörlük mezunlarına özel bir madde ile kulüplerde görev almaları zorunlu kılınmalı.

Spor Bakanlığı bu konuda yapacağı en önemli hamle bu olur diye düşünüyorum.
Nasıl ki alt yapıdan belirli bir sayıda kadroda yer veriliyorsa kulüplerde de bu kıstas getirilmeli.
Her sezon sonu da kulüp bu görev alan kişilerin performanslarına göre de puan vermeli ve kademe kademe ilerlemeli.

Nasıl Antrenörlük diploması en alt seviyede UEFA C’den başlanıp ELİT seviyede olan UEFA PRO Lisansa kadar yükseliyorsa bu görevlerde böyle sıralanmalı.
Kısacası herkes olmuş BESYO mezunu her alanda görev alıyorlar. 
BESYO mezunları ne zaman görev alacaklar? 
Bu soruya cevap veren var mı acaba...

Yazarın Diğer Yazıları