Bahaddin Yeşilkaya

ELAZIĞ'IN SAHİPSİZLİĞİ BU İSE…

Bahaddin Yeşilkaya

 

İddia bu…

Sahipleri bildik, tanıdık, yalanda, iftirada ve ahlaksızlıkta sınır tanımayan kesimler… 

Bu memlekette bu kesimler gerçekten artık tanımlanmaz birer vaka durumda. Süre gelen kalıplar bu kesimleri tanımlamakta aciz durumda.

Tam bir patolojik hal.

Yani bunlara tedavi işlemez ya da imkânsız gibi.

Geride Tek bir ihtimal var o da büyük bir cerrahi operasyon. Olmaması durumda değil ELAZIĞ, topyekûn Memleket ve Millet bir büyük RİSK le karşı karşıya demektir.

Ne demek istiyorum?

Demek istediğim şudur.

Bu kesimlerin tek bir amacı vardır o da bu milletin arasına nifak sokmaktır. Yani milletin kafasında şüphe uyandırmak. Bu da milleti dolaylı da olsa birbirine düşürmek demektir. Huzuru bozmak demektir.

Millettin devlete olan güveni ortadan kaldırmak demektir.

Bu da KAOS demek, kargaşa demek, Anarşi demektir.

Diğer bir ifade ile dumanlı hava puslu hava demektir.

Malum KURT puslu havayı dumanlı havayı kaçırmaz.

Hesap bu, Dert bu.

Bu memleketin istikrarsızlığı bu kesimlerin hep ajandası olmuştur.

Yüzyıllardır hep yapmışlardır hep yapıyorlardır ve hep te yapacaklardır.

Çünkü yakın tarih bunun canlı örneğidir. Son yüzyılda bu kesimlerin bırakmadıkları, denemedikleri oyun kalmamıştır. Kürt dediler, Türk dediler, Laz dediler, Çerkez dediler, Alevi dediler, Sünni dediler, komünist dediler, faşist dediler de dediler… Velhasıl bu milletin aidiyetlerine demedikleri hiçbir şey bırakmadılar. Hamt olsun şu ana kadar başaramadılar.

İnşallah başaramayacaklar.

Tabii ki uyanık olursak eğer. Zira bu kesimler boş durmayacaklar. Çünkü bunlarda oyun bitmez.

Bu tasmalılar kendiliğinden hiçbir zaman konuşmazlar-  konuşamazlar. Taa ki, Efendileri konuş dedikleri, havla dedikleri zamana kadar.

Çünkü bunlar her biri birer zavallı. Neyi, nerede, ne zaman,  nasıl konuşacaklarını; efendileri konuş dedikleri zaman konuşurlar, dur dedikleri zaman dururlar.

Tıpkı yüzyıl önce makro anlamda içerdeki uzantılarıyla bu millete bu coğrafyaya çullandıkları gibi bugünlerde de görüldüğü üzere aynısını aleni olarak bu milleti dört bir koldan kuşatmayı yapmaktan çekinmiyorlar.

Bu çullanmalar bu kuşatmalar hep vardı hep te var olacaktır. Bu millet bu olan bitene şerbetlidir.

Ancak esef ve Özücü olan, bu millettin alın teri, bitmemiş yetimin hakkı ile bu memlekette okumuş bu memleketin ekmeğini yemiş zavallı, sefil ve Man kurtların olması.

Bunların son örneği son günlerde Elâzığ’la ilgili olarak ortaya atılan idea.

Neymiş İdea?  Elazığ sahipsizmiş…

Bunu kim söylüyor? Yukarda anlatmaya, açıklamaya ya da söylemeye çalıştığım malum kesimler. Yani Man kurtlar, yani zavallılar, yani Sefiller…

Bunlarda hiçbir Ahlaki sınır yoktur-kalmamıştır. Bunların tek derdi bulundukları beldelerde-yerlerde milletin arasına nifak sokmak, yalan söylemek, iftira atmak.

Çünkü onlara biçilen rol budur.

Neymiş ELAZIĞ sahipsiz… Yahu El İnsaf-El İzan-El Vicdan. Bir Şehir Felaket yaşamış bir deprem geçirmiş. O yetmemiş üstüne üstlük hemen akabinde memleket topyekûn olarak bir salgın VÜRUS la karşı karşıya kalmış. Tüm bu olumsuzluklara rağmen ilk andan itibaren devlet olarak kurum ve kuruluşlarıyla tüm gücünü seferber ederek maddi ve manevi olarak kendi insanın yardımına koşmuş, yaraları sarmak için gecesini gündüzüne katmış-katmakta devam etmekte; çıkmış oradan neydi belirsiz olan soysuz bir ya da birileri ELAZIĞ sahipsiz diyor.

Yahu be İnsafsız, Vicdansız, ahlaksız Adam, bu ŞEHİR Sahipsiz olsaydı; felaketin ilk anından itibaren ilgili bakanlar iki ay boyunca O ilde O şehirde Çulunu serip yatmazlardı. Şehrin üç te biri yeni baştan bir yıldan az bir sürede yenilenmezdi. Bir ŞEHİR düşünün o ŞEHİR de İnşaat olarak üç vardiya halinde çalışa durmasın. ŞEHİR adeta bir şantiye haline gelmiş, bu aşağılık, soysuz “ADAM” çıkmış oradan ELAZIĞ sahipsiz diyor.

Yahu bu ne anlama geliyor farkında mısın? Bu resmen ELAZIĞ lının aklıyla oynamak demektir. Bu da haddini aşmak, Hadsizlik demektir.

ELAZIĞ, bu haddini bilmez zavallıya bir büyük ders vermelidir.

Aksi halde bu ŞOWMEN ve benzerleri HAD bilmezliklerine cüret ederek, memleketin huzurunu kaçırmaya devam edeceklerdir.

ELAZIĞ lı olarak her birimiz bu Man kurtlara asla prim, geçit ve fırsat vermemelidir.

Varsa eksiklikler hep birlikte makul ölçüler içinde talepler yapılmalı yapılabilmelidir.

Ancak bu gibi taleplerde bulunurken bu soysuzların yaptığı gibi milletin huzurunu bozacak davranışlar olmamalı.

Zaten ELAZIĞ her defasında büyük ferasetiyle bu haddini bilmezlere tokadını indirmiştir.

Netice olarak varsa eğer böyle bir sahipsizlik; derim ki, böyle sahipsizlik tüm dostların başına olsun. Elazığ bu açıdan çok şanslı.

Yazarın Diğer Yazıları