Bahaddin Yeşilkaya

ULTRA VİRÜS Ya Da HASTALIKLI ZİHNİYET

Bahaddin Yeşilkaya

Malumunuz, hangi ad ya da sıfatla olursa olsun tüm virüsler ya da mikroplar öyle ya da böyle er ya da geç nano boyutunda, yani metreninim on milyarda biri bir büyüklükte olsa da ölçülebilir bir varlık olarak bir şekilde tedavileri vardır ve de mümkündür. İnsanlık tarihi bunu göstermiştir ve bunu biliyoruz. Ancak öyle hastalıklar vardır ki, bugüne dek insanlık olarak yapılabilecek her ne imkânı, gücü kullandığı halde de bu hastalığa bir çare bir derman olunamadı-bulunamadı. Öyle görünüyor ki, bu çaresizlik kıyamete kadar da devam edecek gibi. Çünkü bu İLLET’in çok ötesinde, tanısı KİN,NEFRET,GAREZ,HUSUMET ve her türlü bağnazlığı kafasında bitiren bir PATOLOJİK vakadır. Bu İllete yakalananın iflahı yoktur. Ancak yeryüzü tümden yok olması halinde belki kurtulmak mümkün olabilir. Bu da KIYAMET demektir. Çünkü bu hastalığın adı KÖTÜLÜK. Tek bir görevi vardır O da İYİLİK karşısında olmak-konumlamak. Ona bu ROL biçilmiştir. O her hal ve Şartta bu görevi yapmakla mükellef. Bugünlerde olduğu üzere. Nedir bugünlerde olan nedir derseniz eğer, KOVİT-19 Virüsü. Bilindiği üzere; bu Virüsün kitabında, ne Zengin, ne fakir, ne güçlü, ne güçsüz, ne şan, ne şöhret, ne kral, ne kraliçe ne de unvan vardır. Onun kitabında ayırım yoktur. Yani çok adil ve her bir insana eşit mesafede. Yani KÜRESEL bir VAKA. Onun için herkes ama herkes bu Virüsle bir mücadele halinde. Fert, millet ya da Ülke olarak. Herkes ama herkes kendi çapında, imkânı ölçüsünde canhıraş içinde bu Virüs illetiyle bir şekilde bir savaş vermekte. İnsanlık bu ahval ve şerait içindeyken; Bu hastalıklı ve PATALOJİK Zihniyet ya da KÖTÜ Kafa, kendisine yakışanı yaptı ve zehrini kustu. Zira kendisine biçilen rol budur. İYİ olarak işimiz, bu KÖTÜ kafayı toptan yok etmesek bile etkisiz hale getirmek olmalı. Yani kötünün iyisine dönüştürmek. Yani İYİ yi baskın hale getirmek. Bu ne demek? Derseniz eğer; Bu şu demektir. Bu hastalıklı Kafa bu patolojik Zihniyetin her bir adımına karşı, ‘İYİ’lik,bir adım hatta yetmez iki adım önde olacak. Bu zehre karşı, İYİ’lik panzehir olacaksa, üstün gelecekse, proaktif olmak durumda ve hatta ve hatta zorunda. Aksi durum defansta olmaktır. Defans ise yorgunluktur, yenilmektir ve nihayetinde teslim olmaktır. Çünkü tarih benzer yaşanmış dönemlerle doludur. Bütün bir Mesele; bu aşağılık ve hastalıklı Mantaliteyi insanlığa en az zarar verebilecek ve kontrol edilebilir bir düzeyde tutmak olmalı. Zaten bu ve benzeri Kafalar toptan yok olması da mümkün değildir. Çünkü merkezinde “insan” vardır. İnsan varsa ticaret vardır. Ticaret varsa alışveriş vardır. Alışveriş varsa mal vardır. Mal varsa mutlaka alıcısı vardır. İşte İYİ lik tamda bu aşamada; KÖTÜ’nün ZİHİN dünyasına ait her ne cins “MALI” varsa her bir yönü ile teşhir etmek, alıcısını en aza indirmek olmalı. Başka türlü bu hastalıklı Kafayla bu kötü Zihniyetle başa çıkmak öyle sanıldığı kadar kolay değildir hafife de alınmamalıdır. Çünkü bu Kafa, öyle KOVİD-19 Virüsü gibi ölçülebilir bir tarafı yoktur. Ultra virüs niteliğindedir. Yani Virüsün berisinde ve çok ötesindedir. İnsanlık için O derece tehlikeli. Zira bu hastalık hiçbir sınır tanımıyor. İnsanlığa ait hiçbir ahlaki ve moral değere saygısı yoktur. Derdi üstün olmak. Yani ben ve Diğerleri. Yani efendi ve Köle. İşte tüm bir kavga tam da bu noktada. “İYİ” de; hiç birimiz diğerimizden bir farkı yoktur varsa eğer bir fark, O da ALLAHA yakın olmaka da yarışmaktır. “KÖTÜ” de ise; merkez benim ve herkesin kendisine çalışma zorunda olması. Bu iki duruşun temel kavgası bu. Diğer her bir şey teferruattır, teferruattan ibarettir. Tıpkı bugünlerde KOVİD-19 Virüs mücadelesinde yaşananlar gibi. Nedir olan? Olan şudur. Malum bu Virüs bütün bir Küreyi- Arzı tehdit etmekte ve bütün bir insanlığı adeta esir almış durumda. Buna karşın devlet ve millet topyekûn olarak bu MUSİBET le mücadelede; devletin öncellik ettiği bir büyük dayanışma içinde. Bu kapsamda devlet, (BİZ BİZE YETERİZ) sloganı altında bir PAROLA ile bir büyük birlik olma kampanyası içine girmişken; KÖTÜ ve Onun Hastalıklı Kafası, milletin bu zor ve çetin günlerinde bile pervasız bir şekilde kirli yanıyla bütün bir kinini kusmakta kendini bu milletten ayırarak farklı bir dil kullanmaktan kendini alı koymamaktadır. Tek dertleri millet olarak içinden geçilen bu zor zamanda oluşan bu büyük birliğe ve dayanışmaya nifak-fitne sokmak. Çünkü bu LAĞIM kafa ya da kafalar bunu hep yaptılar hep yapacaklar. Ama bunu başaramayacaklar. Tabii ki, Biz bir ve beraber olduğumuz sürece. Onun için bu LAĞIM kafalı yaratıklarla mücadele yaparken, İYİ lik ilacı DDT dir. DDT ise birliğimizdir, beraberliğimizdir, yani VAHDANİYETTE tek yürek olmaktır. Şahsen ben, topyekûn insanlığın kurtuluşu da, felaha kavuşmasında, huzuru bulmasında ancak KÖTÜLÜĞE karşı olan birliği sıkı tutmaktan geçer. Bu millette bu irade ziyadesiyle vardır ve mevcuttur.

Yazarın Diğer Yazıları