Serkan GÜRTÜRK

Kaht-I Rical

Serkan GÜRTÜRK

Devlet adamı yoksunluğu, devlet adamı kıtlığı ya da bir ülkede, büyük devlet ve siyaset adamları ile âlimlerin bulunmaması, yetişmemesi Osmanlıca’da “Kaht-ı Rical” kelimeleriyle ifade edilmiş.

Kaht-ı Rical, her ne kadar devlet adamı yetişmemesi ve yoksunluğu olarak ifade edilse de bir başka anlamı da önemli makam ve mevkilere bu görevi hakkıyla yapabilecek, adil, dürüst ve donanımlı isimler yerine hatır-gönül ve farklı ilişkiler sonucu atanan yeteneksiz idareciler anlamını da içerir.

Son yıllarda ülkemizin ve şehrimizin en büyük problemi, devlet adamı yokluğu ve eksikliği.

Bir kişinin resmi ve önemli bir göreve atanması onun devlet adamı vasfını kazandırmak. Burada kastedilen bir yere amir olmak ya da yönetici olmak değil, atandığı makamının hakkını verebilecek, halkının güvenini kazanabilecek, adaleti, hakkaniyeti, yeri geldiğinde devletin kudret yüzünü, yeri geldiğinde de şefkat yüzünü göstererek herkesin takdirini ve duasını alabilen yöneticilerdir devlet adamı vasfını kazanan.

Birkaç haftadan beri ilimizde konuşulan, basın yayın organlarında dile getirilen ve TBMM’ye taşınan konulara bakınca, şehrin bu kadar aciz, bu kadar tartışmalarla anılır hale gelmesinin asıl sebebinin de kaht-rical olduğu ortaya çıkıyor. Sırtını devlete, yasalara ve mevzuata dayayıp adil ve şeffaf bir yönetim sergilemek yerine, insanları mutlu etme ve bazılarını susturma amacıyla yapılan yanlışlıklar, gayri yasallıklar etrafa saçıldı.

 Bunu toparlamak isterken yeniden tenakuz ve çelişkilerin gayyasına düşüldü ve ne yazık ki bu durum devam ediyor ve hala biri çıkıp “arkadaşlar böyle yapmışlar ama yanlış yapmışlar, artık her şey şeffaf, aleni ve yasalara uygun yapılacak” deme cesaret, dirayet ve ferasetini gösteremedi, gösteremiyor maalesef.

Yaşananlara bakılırsa belki ilimiz adına çok kötü oldu ama gelecekte başka konum, makam ya da görev hayalleri görenlerin kendi çapını ve kıratını görmelerine fırsat vermesi açısından da hem kendileri hem de ülke adına iyi oldu.

Sözümüz şudur ki, işini iyi yapan, kimseye eğilmeyen ve kimseyi değil, şehri mutlu etmenin derdinde ve gayretinde olana Allah da yardım eder ve her işi kolay ve güzel olur. Ancak amacınız kamu yararı ve  halkın menfaatleri yerine,  kişilere hoş görünme, denge siyaseti ile bir gurubu memnun ederek kendinizi sözde kötülüklerden ve tehditlerden uzak tutmaksa, ne bunlardan uzak kalırsınız ne başınızda bela ne de  onların talebi biter.

Siz siz olun devletin adamı, sadece milletin hizmetinde olun. Bu durum sizi daha da büyütecek, daha iyi makam ve mevkilere taşıyacaktır.

Tüm bunlara rağmen hala dediğim dedik öttürdüğüm düdük deyip yanlışta ısrar ediliyorsa sonuçlarına da katlanmayı göze alınmış sayar ve bizler de dostça uyarılarımızla artık kimseyi rahatsız etmeyiz…

Yazarın Diğer Yazıları