Zübeyde Duran

NE PAPAZMIŞ AMA…

Zübeyde Duran

 

Yükselmek için fırsat kollayan dolar kuru resmen uçuşa geçti. 5.3050 seviyesine ulaşan doların ateşi bir türlü düşmüyor.

Bu seferki artış sebebi ise bir papazın tutuklanması…

Din adamı görüntüsü verilen ABD uyruklu papaz Brunson, İzmir'de terör örgütleri FETÖ ve PKK adına suç işlediği ve casusluk yaptığı iddiasıyla tutuklanmıştı. Ajanlık yaparken sağlık sorunları bulunmayan papazın cezası tutuklanınca ortaya çıkan sağlık sorunları gerekçesi ile ev hapsine çevrilmişti.

Papazın ev hapsi ile yurt dışı çıkış yasağının kaldırılması için mahkemeye yapılan itirazlar ise reddedilmişti. ABD ise çeşitli yaptırım kararları alarak ajan papazı kurtarma derdine düşmüştü.

ABD için çok kıymetli olan sözde papaz, özde ABD Özel Kuvvetleri’nde görevli ajanın sebep olduğu gerginlik sonrası beklenen malum durum olarak dolar kuru tarihi rekora koştu.

Yaşanan sorunların aşılması için ABD’ye giden Türk heyeti ilk görüşmesini ABD Dışişleri Bakanlığı'nda gerçekleştirdi. Görüşmede Papazın tutukluluğu ve ABD'nin yaptırım kararları konuşuldu. Heyetin ikinci durağı ise ABD Hazine Bakanlığı oldu. Görüşme trafiği sürüyor. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ise "Türk yetkililerle ilave görüşmeler yaptık. Görüşmeler devam ediyor" denildi.

Konuya çift taraftan bakmak gerekirse;

Güvenlik ve terör uzmanları Papaz Brunson ABD’nin Türkiye’deki kara kutusu, çözülürse Amerika’nın bütün kirli işleri ortaya çıkar” şeklinde yorumlar yapıyorlar.

Yatırım araştırma uzmanları ise “Kurda zaten bir hassasiyet vardı, hassas dengeler daha da ciddileşti. ABD ile ilgili net adımların atılması ve bu adımların yumuşamaya doğru çevrilmesi kurda yumuşamayı da beraberinde getirecektir" diyorlar.

Peki, sorun nasıl çözülecek?

Görülen o ki Ajan Papaz serbest bırakılmadan gerginlik son bulmayacak ve dolar kuru düşmeyecek… Öte yandan böyle bir ajanın serbest bırakılması söz konusu dâhi olamaz.

Kısaca, ABD ile nasıl bir uzlaşmaya varılacağı, sorunun nasıl çözüleceği merak konusu. “Aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık” derler ya işte tam da bu durum için geçerli… 

Maalesef ülkemizde ekonomik sıkıntı had safhada… Ülke olarak doların egemenliği altında olmamız ve ABD ile yaşanan her krizin dolar kuruna ve dolayısıyla ekonomiye yansıması ise başlı başına bir dert. Hükümet çözümler arıyor. Her dolar artışında olduğu gibi ilk öne çıkan vatandaş oluyor. Yastık altında biriktirdiklerini bozdur bozdur bitiremiyor.

Acaba tek çözüm vatandaşın yastık altı birikimi mi?

Maalesef vatandaşın çabası yeterli değil. Bu sadece geçici bir çözüm. Ülkemizin ekonomisinin düzeltilmesi için ise geçici değil kalıcı çözümlere ihtiyaç var. Türkiye’de yaşayan aileler üç kuruş gelirini giderleri ile dengelemek için her türlü ihtiyacından kısmak ve tasarruf yapmak zorunda… Kemer sıkmaya çoookkk yıllar önce alıştırılan Türk halkı istikrarla kemer sıkmaya devam ediyor, etmek zorunda…

Peki, vatandaş bu durumda iken devlet olarak ekonomiyi düzeltmek için kemer sıkılıyor mu? Tasarruf yapılıyor mu?

Maalesef gördüğümüz kadarıyla yapılmıyor. O kadar çok lüzumsuz harcamalar var ki… İnşallah bunlara bir başka yazımda yer vereceğim.

Akıl vermek gibi olmasın ama her konuda mücadelenin verildiği ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar ancak devlet bütçesinde açık oluşturan her türlü lüzumsuz harcama, savurganlık, israf ve lüks hayatın bitmesi ile hafifleyebilir. Bizler vatandaş olarak nasıl bunu uygulamak zorunda isek devletimizde uygulayabilir ve uygulamalı…

Yoksa söylenecek tek söz var. Vatanımızın bölünmez bütünlüğüne zarar vermek uğruna ABD’nin uşaklığını yapan papaz görünümlü bir ajanın tutuklanması ile ekonomimiz dibe vuruyorsa yazık bu memleketin haline…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları